Translation of "örtülü" in English

Vali, örtülü ödenekteki parayı aldı.

The governor took the money out of a slush fund.

örtülü cinsiyet yanlılığı döngüsünü sonlandırma gücümüz var.

of implicit gender bias in start-up funding.

Kartal, karla örtülü zirvelerin üzerinde ihtişamla yükseldi.

The eagle soared majestically above the snow-covered peaks.

"Elitizm"in eleştirisi, çoğunlukla antientelektüelciliğin örtülü bir biçimidir.

Criticism of "elitism" is often a veiled form of anti-intellectualism.

O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi.

She, covered only with a handtowel, came from the shower.

"Elitizm"in eleştirisi, genellikle entelektüelizm hakkında örtülü bir saldırıdır.

Criticism of "elitism" is often a veiled attack on intellectualism.

Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.

Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.

- Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Karla kaplı şu dağa bak.

Look at that mountain which is covered with snow.

- Bu bir şeyin üstü örtülü söylenmiş hâli mi?
- Bu bir şeyin kibarcası mı?

Is that a euphemism for something?