Translation of "çokça" in English

Çokça bira içerim.

I drink a lot of beer.

Tom çokça bira içer.

- Tom drinks a lot of beer.
- Tom drinks lots of beer.

Hediye çokça takdir edilir.

The gift is greatly appreciated.

Tom bu kelimeyi çokça kullanır

Tom uses that word a lot.

Öğretmenimiz bize çokça ödev verdi.

Our teacher gives us a lot of homework.

Çokça böyledir, ne yazık ki.

Unfortunately, it's often like that.

İşe giderken çokça zaman harcıyorum.

I spend a lot of time commuting.

Tom telefonunda çokça vakit geçiriyor.

Tom spends a lot of time on his phone.

Tom burada çokça zaman geçirir.

Tom spends a lot of time here.

Çokça zamanımı geçirdiğim yer burası.

This is where I spend a lot of my time.

Tom kitapçılarda çokça zaman geçirir.

Tom spends a lot of time in bookstores.

Bu hafta çokça duyduğumuz bir sözcük.

a word we've heard a certain amount about this week.

çokça ticaret anlaşması imzalamaya ihtiyacı var.

lots of trade deals.

Tom golf derslerine çokça vakit harcar.

Tom spends a lot of time on golf courses.

Tom yalnız başına çokça zaman geçirir.

Tom spends a lot of time alone.

Harcayacak çokça paran var gibi görünüyorsun.

You seem to have a lot of money to spend.

Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor.

Bill hates his father smoking heavily.

Kurtlar av hayvanlarının çokça bulunduğu bölgelerde yaşar.

Wolves live in areas where game is plentiful.

Bu tarz şeyler yaparak çokça vakit harcarım.

I spend a lot of time doing things like this.

Tom başkalarına yardım ederek çokça zaman geçirir.

Tom spends a lot of time helping others.

Tom ve Mary birbirleriyle çokça zaman geçirir.

Tom and Mary spend a lot of time with each other.

Evimizin şeklini değiştirmek için çokça para harcadık.

We spent a lot of money remodeling our home.

Tom bu tarz şeyler yaparak çokça vakit geçirir.

Tom spends a lot of time doing stuff like that.

Büyük taşların nasıl kaldırıldığı hakkında çokça deneysel arkeolojimiz var.

on how to move monoliths, on how to move big stones.

- Bu kitap çokça tavsiye ediliyor.
- Bu kitap hayli tavsiye ediliyor.

This book is highly recommended.

Emmet'in fizikteki teorisinin etkisi çokça tartışılmış, ancak bu yazıda benim kaygım bu değil.

The impact of Emmet's theory on physics has been widely discussed, but this is not my concern in this paper.