Translation of "çekecek" in English

Tom acı çekecek.

Tom will suffer.

- Bence bu ilgini çekecek.
- Bence bu ilginizi çekecek.

I think you'll be interested in this.

Çocukların dikkat çekecek biçimde ahlaklı.

Your children are remarkably well-behaved.

Tom kaç tane resim çekecek?

How many pictures will Tom take?

Dikkati üzerine çekecek bir şey yapma.

Don't do anything to attract attention to yourselves.

CEO’ların kendileri yerine acı çekecek çalışanları var.

CEOs have their employees suffer for them.

Sanki o seni başka bir dünyaya çekecek.

It feels like it's going to absorb you into another world.

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

the moon's gravitational force is strong enough to pull our oceans towards it.

Maymunlar da önümüzdeki yıllarda acı çekecek. Görünüşe göre en

The monkeys will also suffer in the coming years. It seems that the

- Sami'nin yeni videolar çekmek için hiç vakti yok.
- Sami'nin yeni videoları çekecek vakti yok.

Sami has no time to film new videos.