Translation of "çantan" in English

- İşte senin çantan.
- İşte çantan.

- Here is your bag.
- Here's your bag.

Çantan orada.

There is your bag.

Çantan nerede?

Where's your bag?

Sırt çantan nerede?

Where's your backpack?

Senin çantan açık.

Your bag's open.

İşte senin çantan.

- Here is your bag.
- Here's your bag.

Hangisi senin çantan?

Which one is your bag?

Çantan ağır görünüyor.

Your bag looks heavy.

- Sırt çantan sugeçirmez mi?
- Sırt çantan su geçiriyor mu?
- Kamp çantan sugeçirmez mi?
- Kamp çantan su geçiriyor mu?

Is your pack waterproof?

- Sırt çantan sugeçirmez mi?
- Sırt çantan su geçiriyor mu?

Is your knapsack waterproof?

Kaç tane çantan var?

How many bags do you have?

Bir çantan var mı?

Do you have a bag?

Bu senin el çantan.

This is your handbag.

Bu senin çantan mı?

- Is this your briefcase?
- Is this your bag?

Kaç tane çantan vardı.

How many bags did you have?

Çantan benim masanın üstünde.

Your bag is on my desk.

Sırt çantan var mı?

Do you have a backpack?

O senin evrak çantan mı?

Is that your briefcase?

Çantan geciktiği için çok üzgünüz.

We're very sorry that your bag was delayed.

O senin sırt çantan mı?

Is that your knapsack?

Kaç tane alışveriş çantan var?

How many shopping bags do you have?

Sana yardım edeyim. Çantan ağır gözüküyor.

Let me help you. Your bag looks very heavy.

- Bu senin çantan, değil mi?
- Bu sizin çantanız, değil mi?

This is your bag, isn't it?