Translation of "çıkmaza" in English

Biz çıkmaza girdik.

We're stalled.

Biz çıkmaza düşmüştük.

We were stranded.

Tom çıkmaza düşmüş.

- Tom's stranded.
- Tom is stranded.

Tom'un çıkmaza düştüğünü biliyorum.

- I know that Tom is stranded.
- I know Tom is stranded.

O, iş yerinde çıkmaza girdi.

He got bogged down at work.

Ya da çıkmaza giren bir ilişki olabilir.

or maybe you are stuck in a failing relationship.

Iki taraf da kanlı çıkmaza kapanıyor siper savaşı.

Yarın bir İngilizce testin var, bu yüzden bu gece matematik ev ödevinde çıkmaza girme.

You have an English test tomorrow, so don't get bogged down in your math homework tonight.