Translation of "çıkmayacağım" in English

0.003 sec.

Examples of using "çıkmayacağım" in a sentence and their english translations:

Asla yolumdan çıkmayacağım.

I will never go out of my way.

Ben bugün dışarı çıkmayacağım.

I'm going to stay in today.

Tom'la tekrar asla çıkmayacağım.

I'll never go out with Tom again.

Yağmur duruncaya kadar dışarı çıkmayacağım.

I won't go out until it stops raining.

Mary ile asla tekrar çıkmayacağım.

I'm never going out with Mary again.

Yağmur yağarsa yarın dışarı çıkmayacağım.

I will not go out tomorrow if it rains.

Tom'la bir daha asla alışverişe çıkmayacağım.

I'll never go shopping with Tom again.

Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.

I am not going out because I have to tidy my room.

- Bu yıl tatil yapmayacağım.
- Bu yıl tatile çıkmayacağım.

I'm not taking a vacation this year.

Bana kaç tane çiçek verirsen ver seninle çıkmayacağım.

No matter how many flowers you give me, I won't go out with you.

Hava kötü ve maaş gününden önceki gün, bu yüzden bugün dışarı çıkmayacağım.

The weather is bad and it's the day before payday, so I won't go out today.