Translation of "çıkarak" in English

Iki katına çıkarak patladı.

between 2006 and 2016, they doubled.

Karanlıktan çıkarak ışığa çıktı.

He stepped out of the darkness into the light.

Onunla çıkarak zamanımın yarısını harcarım.

I spend half my time going out with her.

Kişisel deneyimimden yola çıkarak, bütün sunumu

I can tell you from personal experience

Salgın kontrolden çıkarak 11 binden fazla kişiyi öldürdü.

and the epidemic grew to kill more than 11,000 people.

Karanlıkta keşfe çıkarak... ...yeni davranışlar da ortaya çıkarıyoruz.

By exploring after dark, we're revealing new behavior, too.