Translation of "çıkarabilmek" in English

0.003 sec.

Examples of using "çıkarabilmek" in a sentence and their english translations:

Ay ışığının keyfini çıkarabilmek için ışıkları kapattı.

She turned off the lights so she could enjoy the moonlight.

Size 10 dakikalık bir video çıkarabilmek için en az 2 gün

at least 2 days to get you a 10-minute video