Translation of "Kokusunu" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "Kokusunu" in a sentence and their dutch translations:

Kokusunu alabiliyor.

Ze kan het ruiken.

Sarımsağın kokusunu sevmiyorum.

Ik hou niet van de geur van knoflook.

Kokusunu bırakarak gücünü afişe ediyor.

Hij promoot zijn kracht met zijn geur.

Bir şeyin kokusunu alıyor musun?

Ruik jij iets?

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

Door haar chemisch receptieve haren ruikt ze haar slachtoffers naderen.

Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?

Ruik je niets vreemds?

Siz arkadaşlar bir şeyin kokusunu alıyor musunuz?

Ruiken jullie iets?

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

Toen zag je de haai aan de rand zwemmen en haar geur oppikken. En ik dacht: o nee, dit is weer...

Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.

...en in staat een karkas op te speuren dat twee meter onder de sneeuw ligt. Een veelvraat is zeldzaam om te zien.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

Maar het probleem is natuurlijk dat ze terug moet. Aan de andere kant pikt de haai haar geur weer op.