Translation of "Haftada" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Haftada" in a sentence and their dutch translations:

haftada 60 saatten

gedaald van 60 uur per week

haftada 15 saate düştü.

tot minder dan 15 uur per week.

Bir haftada öğrenebileceğine şaşırırdın.

Je zou verbaasd staan over wat je in een week leren kan.

Haftada ne kadar kazanıyorsun?

Hoeveel verdien je per week?

Haftada bir bahçeyi sular.

Hij sproeit de tuin eenmaal per week.

- Ben haftada bir kez sinemaya giderim.
- Haftada bir kez sinemaya giderim.

Ik ga een keer per week naar de bioscoop.

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

Dat hoor ik minstens een keer per week.

Haftada kaç kez banyo yaparsınız?

- Hoeveel maal per week neemt ge een bad?
- Hoeveel keer per week neem je een bad?

Ben haftada bir kez yüzerim.

- Ik zwem eenmaal per week.
- Ik zwem één keer per week.

Haftada bir kez burada buluşalım.

Laten we hier een keer per week vergaderen.

Annesi haftada bir aerobik yapar.

Haar moeder doet een keer per week aerobics.

Bir haftada kaç gün vardır?

Hoeveel dagen zitten er in een week?

Haftada kaç kez dışarıda yersiniz?

- Hoeveel keer per week eet ge buitenshuis?
- Hoeveel keer per week eet je buiten de deur?

Haftada bir kez burada toplanırız.

We komen hier eenmaal per week bijeen.

Buraya haftada iki kez gelir.

Hij komt hier twee keer per week.

Sami Kuran'ı bir haftada okudu.

Sami las de Koran in slechts een week.

Haftada kaç saat ders veriyorsun?

- Hoeveel uur per week geef je les?
- Hoeveel uur per week geeft u les?
- Hoeveel uur per week geven jullie les?

- Babası haftada iki kez orada yer.
- Babası orada haftada iki kez yer.

Zijn vader eet daar tweemaal per week.

- Haftada en az bir kere kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir kez kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir sefer kütüphaneye giderim.

- Ik ga naar de bibliotheek ten minste een keer per week.
- Ik ga minstens één keer per week naar de bibliotheek.

Haftada bir kez, o, aerobiğe gider.

Ze gaat een keer per week naar aerobics.

O bana haftada bir kez yazar.

- Hij schrijft mij eens per week.
- Hij schrijft mij eenmaal per week.

O, haftada yedi gün şirkette çalışmaktadır.

Hij werkt zeven dagen per week bij het bedrijf.

Babası orada haftada iki kez yer.

Zijn vader eet daar tweemaal per week.

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim.

Ik bezoek mijn grootmoeder twee keer per week.

Hiromi haftada beş gün okula gider.

Hiromi gaat vijf dagen per week naar school.

Hâlâ haftada bir kez oraya giderim.

Ik ga daar nog eens per week heen.

Onlar haftada bir kez et yerler.

Ze eten een keer per week vlees.

Bu, haftada iki defadan fazla olur.

Dit gebeurt meer dan twee keer per week.

Tom buraya iki haftada bir gelir.

Tom komt hier om de twee weken.

Haftada en az 1000 dolar kazanır.

Hij verdient minstens 1.000 dollar per week.

İşçilere iki haftada bir ödeme yapılır.

De medewerkers worden elke twee weken betaald.

Haftada birkaç kez şehir merkezine giderim.

Ik ga meerdere keren per week naar het stadscentrum.

Tom haftada bir kez arkadaşlarına Fransızca öğretir.

Tom leert zijn vrienden eenmaal per week Frans.

O, bir haftada ortalama 10 pound kazanır.

Ze verdient gemiddeld tien pond per week.

Haftada beş gün buradaki sınıflara ders veririm.

- Ik geef hier vijf dagen per week les.
- Ik geef hier vijf dagen in de week les.

Tom yaklaşık haftada bir kez ekmek pişirir.

Tom bakt eenmaal per week brood.

Bu, haftada beş yüz avroya mal oluyor.

Dat kost vijfhonderd euro per week.

Tom sadece haftada dört gün okula gider.

Tom gaat maar vier dagen per week naar school.

Tom ve Mary haftada bir kez sevişirler.

Tom en Mary hebben ongeveer één keer per week seks.

Onların haftada üç kez İngilizce dersleri var.

Ze hebben drie keer per week lessen Engels.

Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.

Deze fabriek heeft een productiecapaciteit van 250 auto's per week.

Haftada bir kez yemek pişirme dersleri alır.

Ze neemt eens per week kookles.

Haftada en az bir kere alışverişe gidiyorum.

Ik ga minstens een keer per week winkelen.

Onu da bir ağacın kökünde haftada bir yapıyorlar.

wat ze ongeveer eenmaal per week doen aan de voet van een boom.

19. yüzyılda Batılılar haftada 60 saatten fazla çalışıyordu.

In de 19e eeuw werkten westerlingen meer dan 60 uur per week.

Kira için haftada 50 dolardan daha fazla ödeyemem.

Ik kan niet meer dan $50 huur per week betalen.

Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.

Mijn zus heeft twee keer per week pianoles.

Tom portakalı sever ve haftada üç ya da dört tane yer.

Tom houdt van sinaasappels en eet er drie of vier in een week.

- Haftada kaç kez banyo yaparsınız?
- Bir hafta içinde ne sıklıkta banyo yaparsın?

Hoeveel maal per week neemt ge een bad?