Translation of "Haber" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "Haber" in a sentence and their chinese translations:

Haber hızla yayıldı.

消息快速地傳了開去。

Haber onu üzdü.

这个消息让她很伤心。

Haber şüphelerimi doğruladı.

这一消息证实了我的怀疑。

Bu haber resmîdir.

这是官方消息。

Sabırsızlıkla haber bekliyorum.

我期待收到你的來信。

Yakında ondan haber alacaksın.

你很快就會收到他的信。

Saat başı haber yayınlıyoruz.

我们正点播报新闻。

Haber onu mutlu yaptı.

这消息让她很高兴。

Haber bütün Japonya'ya yayıldı.

消息傳遍了整個日本。

Haber yavaş yavaş yayıldı.

消息一点一点地传开了。

Tom'dan haber aldın mı?

汤姆那里有联系过你吗?

- Nasılsın?
- Ne haber?
- Nasılsınız?

- 你好吗?
- 您好吗?
- 你們好嗎?
- 你好嗎?

Bu iyi haber mi?

那是好消息吗?

Ondan haber aldın mı?

你收到他的音訊了嗎?

Sizden sabırsızlıkla haber bekliyorum.

謹待復信。

Dünkü haber tarafından sarsıldım.

昨天的消息讓我感到震驚。

Tom'dan hiç haber almadım.

我從沒聽說過湯姆。

Bunların hepsi yalan haber.

這全都是假新聞。

Senden haber almaya can atıyorum.

我期待收到您的來信。

Son zamanlarda ondan haber almadım.

我最近沒有收到她的信。

Ben hâlâ ondan haber almadım.

我還沒收到他的信。

Kararlaştırılır kararlaştırılmaz haber edin lütfen.

决定好的话请第一时间告诉我。

Bu haber bizim için önemli.

這篇新聞對我們來說很重要。

Uzun zamandır senden haber almıyorum.

好久没收到你的来信。

Brian'dan henüz bir haber almadık.

我们还没有收到布莱恩的来信。

O, bize üzücü haber getirdi.

他给我们带来了令人难过的消息。

O haber duymaktan çok memnun olurdu.

他聽到這個消息,一定會很高興。

Akşam yemeğinden sonra televizyonda haber izledim.

我吃過晚飯後打開電視看了一會兒新聞。

Son zamanlarda ondan haber aldın mı?

你最近有她的音訊嗎?

Ondan sık sık haber alıyor musun?

你常常收到他的音訊嗎?

Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.

我期待很快就能收到你的信。

Bu benim için eski bir haber.

這對我來說是舊聞了。

Son zamanlarda ondan hiç haber aldın mı?

你最近有他的消息嗎?

Uşak Bay va Bayan Smith'i haber verdi.

男管家宣佈史密斯先生和夫人駕到。

Ben bir ay boyunca ondan haber almadım.

我已经有一个月没她的消息了。

Bugünkü gazetede herhangi bir özel haber var mı?

今天的报纸中有没有什么特殊消息呢?

Einstein Güneş'in yerçekiminin ışığı eğeceğini önceden haber verdi.

爱因斯坦预测太阳的引力会弯曲光线。

TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın.

這個年代用電視和收音機報道新聞已是十分平常的事了。

Gazeteler, dergiler ve haber programları dünyada ne olup bittiğini anlatır.

报纸、杂志和新闻广播讲述着世界上正在发生的事。