Translation of "Aşk" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "Aşk" in a sentence and their chinese translations:

- Aşk mevcut değildir.
- Aşk yoktur.

愛不存在。

Aşk nedir?

愛是什麼?

Aşk hikayelerinden hoşlanmıyorsun.

你不喜欢爱情故事。

Aşk aşka aşıktır.

- 愛喜歡愛。
- 愛愛愛。

Bu aşk mı?

那是愛嗎?

Aşk oksijen gibidir.

爱就像氧气。

Bu aşk değil.

这不是爱。

Aşk kör eder.

爱情是盲目的。

Aşk medeniyetin mucizesidir.

愛是人類文明的奇蹟。

Aşk bir hiledir.

愛是騙局。

Aşk dünyayı döndürür.

爱让世界转动。

Aşk var mıdır?

愛存在嗎?

- Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Aşk, onu rüyalarında görmektir.

爱便是在你的梦中梦见她。

- Aşk kördür.
- Aşkın gözü kördür.
- Aşk, doğası gereği kördür.
- Aşk doğal olarak kördür.

- 愛是盲目的。
- 恋爱使人盲目。

Aşk ölümden daha güçlüdür.

爱情比死亡更强大。

Aşk asla boşa gitmez.

从来就没有徒劳的爱情。

Herkes aşk oyununu oynar.

大家都玩爱情游戏。

Bu gerçek aşk değil.

這不是真實的愛情。

Gerçek aşk asla yaşlanmaz.

真愛不會變老。

Aşk şarkıları beni etkiler.

情歌感动我。

Onlar aşk hakkında konuştular.

他們談論了愛情。

Ona gerçek aşk denir.

那叫做真愛。

Kıskançlık olmadan aşk olmaz.

有爱情必有妒忌。

Aşk sadece bir buluştur.

愛不過是發明。

Aşk ve öksürük gizlenemez.

爱和咳嗽是无法隐藏的。

Aşk asla yanlış değildir.

爱从不是错的。

Gray'den bir aşk mektubu mu?

来自格雷的情书?

Kıskançlık olmayan hiçbir aşk yoktur.

沒有不存在嫉妒的愛。

O bana bir aşk mektubu yazdı.

他给我写了情书。

Bunun aşk olup olmadığını merak ediyorum.

我不知道這是不是愛。

Dün gece bir aşk mektubu yazdım.

我昨晚寫了一封情信。

O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi.

這是一場單戀。

Tom Mary'ye bir aşk mektubu yazdı.

- 汤姆写了一封情书给玛丽。
- 汤姆给玛丽写了一封情书。

Sen aşk hikayelerinden hoşlanmıyorsun, değil mi?

你不喜歡愛情故事,是嗎?

Senin aşk problemlerini okuldan geri dönerken tartışalım.

從學校回來的路上讓我們來討論你的愛情問題。

İngilizce bir aşk mektubu yazmak kolay değildir.

- 用英文寫情書是不容易的。
- 用英文写情书不容易。

Aşk kızamık gibidir, hepimiz onu çekmek zorundayız.

愛情就像麻疹──一生總要經歷一次。

Aşk sizin için sadece bir oyun mu?

爱情对你来说是否只是一个游戏?

Aşk senin için sadece bir oyun mu ?

爱情对你来说是否只是一个游戏?

Aşk birine sahip olmadığı bir şeyi veriyor.

爱情是给予一个人所没有的东西。

Benim için bir aşk romanı tavsiye edebilir misin?

有什么言情小说推荐吗?

Aşk kördür ama kıskançlık var olmayan şeyleri bile görebilir.

爱是盲目的,但是嫉妒却可以看到即使并不存在的东西。

Lao Gan Ma ve benim bir aşk-nefret ilişkimiz var.

我和老干妈有爱恨交加的关系。

- Hiçbir şey sevgi kadar değerli değildir.
- Hiçbir şey aşk kadar değerli değildir.

沒有什麼東西是跟愛一樣珍貴的。

Matematik aşk gibidir - basit bir fikir fakat o içinden çıkılmaz hale getirilebilir.

数学就像爱情,一个简单的意思,但可以变得很复杂。