Translation of "Dans" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Dans" in a sentence and their chinese translations:

- Dans etmek istiyor.
- O dans etmek istiyor.

她想跳舞。

Dans etmeyi seviyorum.

我很喜欢跳舞。

Dans etmekten usandım.

我厭倦了跳舞。

Onlar dans ediyorlar.

他们在跳舞。

Aoi dans eder.

Aoi在跳舞。

- Nasıl dans edileceğini biliyor musun?
- Dans etmeyi biliyor musunuz?

你會跳舞嗎?

Ben dans etmek istiyorum.

我想跳舞。

Mary iyi dans edebilir.

瑪麗舞跳得很好。

Betty bir dans öğretmeni.

貝蒂是一個舞蹈老師。

Seninle dans edebilir miyim?

我可以和你跳一支舞嗎?

Burada dans edebilir miyim?

我在这里能跳舞吗?

Dans edebilirsin, değil mi?

你会跳舞,不是吗?

O dans ayakkabıları giyiyordu.

她穿著舞鞋。

Aoi'nin hobisi dans etmektir.

葵的嗜好是跳舞。

İnsanlar dans ediyor olmalı.

人們應該在跳舞。

O dans ayakkabıları giyiyor.

她穿著舞鞋。

Ben dans etmek isterim.

我想要跳舞。

Aoi iyi dans eder.

葵舞跳得很好。

- Nasıl dans edeceğini sana kin söyledi.
- Sana dans etmeyi kim öğretti?

谁教你跳舞的?

Aoi çok iyi dans eder.

葵舞跳得很好。

Betty dans için deli oluyor.

- 貝蒂迷上了跳舞。
- 貝蒂非常愛跳舞。

Niçin benimle dans etmeye gelmiyorsun?

为什么你不来跟我跳舞?

Nasıl dans edileceğini öğrenmek istiyorum.

我想學跳舞。

Gel ve benimle dans et.

过来和我跳舞啊!

Oraya gittiğimde dans çoktan başlamıştı.

我到達的時候,舞會已經開始了。

Benimle dans etmek ister misin?

你愿意和我跳舞吗?

Sizin dans etme tarzınızı hatırlıyorum.

我记得你以前跳舞的方式。

Onun dans etmesini rica ettim.

我邀请她跳舞.

Tom nasıl dans edeceğini bilmiyor.

湯姆不知道如何跳舞。

Linda Meg kadar iyi dans edebilir.

琳達舞可以跳得跟梅格一樣好。

O, sekiz yaşındayken dans etmeye başladı.

她八歲的時候開始跳舞。

Ne yazık ki dans etmeyi bilmiyorsun!

可惜你不會跳舞!

Şarkı söylemeyi ve dans etmeyi sever.

他喜欢唱歌,也喜欢跳舞。

Umarım kimse benim dans ettiğimi görmedi.

我希望沒人看見我跳舞。

Tom ve Mary dans etmeyi sevmiyorlar.

汤姆和玛丽不喜欢跳舞。

Ming o zaman Masao ile dans etmiyordu.

那時明沒有在和正雄跳舞。

O şarkı söylemeyi ve dans etmeyi sever.

他喜欢唱歌,也喜欢跳舞。

En iyi arkadaşım gerçekten iyi dans ediyor.

我最好的朋友舞跳得很好。

Herkes çiftler oluşturdu ve dans etmeye başladı.

- 眾人紛紛結伴跳起了舞來。
- 每個人成雙結對地開始跳起了舞來。

O güzel şekilde şarkı söyleyebilir ve dans edebilir.

她會唱歌而且舞跳得很美。

Masanın üstünde dans etme hakkında bir kitap var.

桌子上有一本关于舞蹈的书。

Hem şarkı hem de dans ile sanatçılar mükemmel bir gösteriyi sahneye koydular.

演员们一边唱,一边跳,表演得好极了。