Translation of "Arkadaşı" in Chinese

0.012 sec.

Examples of using "Arkadaşı" in a sentence and their chinese translations:

- Erkek arkadaşı Türk.
- erkek arkadaşı bir türk

她的男朋友是土耳其人。

Erkek arkadaşı Türk.

她的男朋友是土耳其人。

Tom arkadaşımın arkadaşı.

汤姆是我朋友的朋友。

Onun arkadaşı kim?

誰是他朋友?

Bill'in birçok arkadaşı var.

- Bill有很多朋友。
- Bill的朋友很多。

Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.

他/她的朋友是歌手。

Hiç kız arkadaşı yok.

他没有女朋友。

Onun hiç arkadaşı yoktur.

- 他没有任何朋友。
- 他没有朋友。

O onun erkek arkadaşı.

那是她的男朋友。

Mary'nin çok arkadaşı var.

瑪莉有很多朋友。

Onun kız arkadaşı Japon.

他的女朋友是日本人。

Ann'in birçok arkadaşı var.

安有很多朋友。

Tom arkadaşımın bir arkadaşı.

汤姆是我朋友的朋友。

Onun hiç arkadaşı yok.

她一个朋友都没有。

Onun erkek arkadaşı aptal.

他的男朋友是个笨蛋。

Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.

麥克在佛羅里達州有一些朋友。

O çocuğun birkaç arkadaşı var.

那孩子沒有什麼朋友。

Onun ABD'de birçok arkadaşı var.

她有很多美国朋友。

Mike'ın iki kız arkadaşı var.

麦克有两个女朋友。

Tom'un çok sayıda arkadaşı var.

汤姆有很多朋友.

Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.

我遇到了瑪麗的一位朋友。

O, sınıf arkadaşı ile evlendi.

她跟她的同學結婚了。

Onların pek çok arkadaşı var.

他们有很多朋友。

Kyoto'da çok fazla arkadaşı yok.

她在京都沒有很多朋友。

Partiye yirmi arkadaşı davet ettim.

我請了二十位朋友參加派對。

Yalnızca Tom'un arkadaşı olmak istiyorum.

我只想做汤姆的朋友。

Mary'nin iki erkek arkadaşı var.

玛丽有两个男朋友。

Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.

Tom有很多女友。

Onun yeni erkek arkadaşı siyahtır.

她的新男朋友是黑人。

Tom'un hiç arkadaşı yok mu?

汤姆没有朋友吗?

Onun az sayıda arkadaşı var.

她的朋友很少。

Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.

汤姆是玛丽的前男友。

- "Neredeydin?" "Bir arkadaşı yolcu etmek için istasyondaydım."
- "Nerelerdeydin?" "Bir arkadaşı uğurlamak için istasyondaydım."
- "Nerelerdeydin?" "Bir arkadaşı uğurlamak için gardaydım."

“你去哪儿了?”“我去了火车站送我的一个朋友。”

O ve erkek arkadaşı birlikte yaşıyorlar.

她跟她男朋友一起住。

Lucy'nin benim gibi birçok arkadaşı var.

露西和我一样有很多朋友。

Hong Kong'ta bir sürü arkadaşı var.

她在香港有很多朋友。

Onun birlikte oynayacak hiç arkadaşı yok.

他没有任何朋友玩。

Çok az sayıda samimi arkadaşı var.

她的密友很少。

Cumartesi günleri kız arkadaşı ile buluşur.

他每週六和他的女朋友見面。

O, birçok arkadaşı var gibi görünüyor.

她看起來好像有很多朋友。

Tom Maria'nın kocasının en iyi arkadaşı.

汤姆是玛丽亚丈夫最好的朋友。

Tom'un Boston'da bir kız arkadaşı var.

Tom有個在波士頓的女友。

Onun kız arkadaşı tamamen düz göğüslü.

她的女朋友真算飞机场。

Jack arkadaşı için bir hediye aldı.

傑克買了一個禮物給他的朋友。

Tom'un bir kız arkadaşı var mı?

湯姆有女朋友嗎?

Robert, kız arkadaşı ile konuşmaktan keyif aldı.

羅伯特喜歡和他的女朋友談話。

O, çok sayıda arkadaşı var gibi görünüyor.

她看起來好像有很多朋友。

Tom'un, babası astronot olan bir arkadaşı var.

汤姆有个朋友,他爸爸是宇航员。

Robert, erkek arkadaşı ile sohbet etmekten hoşlanır.

羅伯特喜歡和他的女朋友談話。

Tom'un kız arkadaşı olmak nasıl bir şey?

做汤姆的女朋友怎么样?

Tom Mary'nin bir erkek arkadaşı olduğunu bilmiyordu.

湯姆不知道瑪麗有男朋友。

Tom'un kız arkadaşı, ondan ayrılmakla tehdit etti.

汤姆的女朋友威胁要离开他。

Onun bir sürü arkadaşı var gibi görünüyor.

她看起來好像有很多朋友。

Mary, Oliver'ın gizli bir kız arkadaşı olduğundan endişeliydi.

玛丽已经觉察到奥利维亚有一个秘密的女朋友。

Jane'in yeni bir erkek arkadaşı var gibi görünüyor.

珍好像有一個新的男朋友。

Onun bir kız arkadaşı olup olmadığını biliyor musun?

你知道他有没有女朋友吗?

Tom, Mary'nin erkek arkadaşı olup olmadığını öğrenmek istiyor.

汤姆想知道玛丽是否有男朋友?

Ona bakacak hiçbir arkadaşı ya da akrabası yok.

她没有任何亲戚朋友照顾她。

- Beth'den onun tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması istenildi.
- Beth'e tembel erkek arkadaşı tarafından onun tarih ödevini yapması rica edildi.

Beth被她懒惰的男朋友要求帮他做历史作业。

Hiç en iyi arkadaşının eski erkek arkadaşı ile çıkmayı düşünür müsünüz?

你有没有想过跟朋友的前男友约会?

Onun bir sürü kız arkadaşı olmasına rağmen o hala bir oyuncu değil.

他虽然有好多女朋友,但是还不是一个花花公子。

- Birçok tanıdığı vardı ama, hiç arkadaşı yoktu.
- Çok tanıdığı vardı ama hiç dostları yoktu.

她認識的人很多,但卻沒有一個算得上是朋友。

- David'in o kadar çok kız arkadaşları var ki o onların isimlerinin hepsini hatırlayamıyor.
- David'in isimlerini aklında tutamayacağı kadar kız arkadaşı var.

大衛有如此多的女朋友,以至於他無法記得他們所有的人的名字。