Translation of "€'ya" in Chinese

0.008 sec.

Examples of using "€'ya" in a sentence and their chinese translations:

- Peki ya sen?
- Ya sen?

- 你呢?
- 你們呢?
- 您呢?

Ya sen?

你呢?

Ya Londra'ya ya da Paris'e gitti.

她不是去了伦敦就是巴黎。

Ya sen ya da ben haklıyım.

不是你对的,就是我。

Ya büyük ya da küçük kutuyu alabilirsin.

你可以拿大的盒子或是小的盒子。

Ya Çince ya da Rusça konuşabilir misin?

你會講中文或俄語嗎?

Ya Çince konuşalım ya da hiç konuşmayalım.

咱们要么说汉语,要么就别说话。

Ya sen git ya da ben giderim.

要么你去,要么我去。

O şimdi ya Roma'da ya da Paris'te.

他不是在羅馬,就是在巴黎。

Ya baban nasıl?

你爸呢?

Ya da Eminem.

或阿姆。

Ya sen nasılsın?

你呢,你怎么样?

Peki ya ben?

那我呢?

Peki ya sen?

你呢?

- Ben hazırım, ya siz?
- Ben hazırım; ya sen?

我准备好了,你们呢?

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.

你和我其中一個要出席這次的會議。

Her gün işe ya bisikletle giderim ya da otobüsle.

每天我骑自行车或者坐公车上班。

Plaja gidiyorum. Ya sen?

我要去沙灘,你呢?

- Hadi ya.
- Eyvah eyvah.

哎呀。。。

Ya Tom hala hayattaysa?

如果汤姆还活着呢?

- Yapma ya.
- Hadi canım.

哦。

Sonra, ya o değilse?

那麼,如果不是呢?

Ya biri bizi görseydi?

如果有人看見我們怎麼辦?

İşe yürüyerek gidebiliyorsanız, ya da bisikletle, yürüyün ya da bisikletle gidin.

如果您能够走路或骑自行车,那最好

Ben bir doktor ya da hemşire ya da öğretmen olmak istiyorum.

我想成為一個醫生、一個護士或者一個老師。

Doğru olabilir ya da olmayabilir.

这可能是真的,可能不是。

Siz ya da ben seçileceğim.

你或者我会被选中。

Er ya da geç ölmeliyiz.

我們遲早也會死。

Ya geç kalırsa ne olacak?

萬一他遲到的話怎麼辨?

- Pikniğe gidelim.
- Pikniğe gitsek ya.

讓我們去野餐。

Onu al, ya da bırak.

要就要,不要就拉倒。

Ve peki ya "hayır" dersem?

要是我说“不”呢?

Şarap ya da bira içelim.

我们要么喝葡萄酒,要么喝啤酒。

Er ya da geç öleceğiz.

我們早晚要死。

- Sonra ne olacak?
- Ya sonra?

然后呢?

"Ya hatalıysan?" "Ben hatalı değilim."

“如果你错呢?” “我不会错”

Onu kullan ya da kaybet.

使用它或失去它。

Benim adım Ricardo, ya sen?

我的名字叫Ricardo, 你呢?

Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.

做餐馆服务员啊、酒吧招待员啊,都可以。

Yüzmeye ya da balık tutmaya gidebilirsin.

你可以去游泳或者釣魚。

Gidebilirsin ya da kalabilirsin, nasıl isterseniz.

你走或留,随你高兴。

Yedi ya da sekize kadar döneceğim.

我会在七八点回家。

Er ya da geç geri gelecek.

他迟早会回来的。

Zaman ya da paraya sahip değilim.

我沒有時間,也沒有錢。

Peki ya küçük sosyal buluşmalar, görüşmeler?

我想知道你对小型社交聚会的看法。

- Bir sinemaya gidelim.
- Sinemaya gitsek ya.

讓我們去看電影。

Er ya da geç, gerçeği öğreneceğiz.

我們遲早會知道真相。

Bu gerçek olabilir ya da olmayabilir.

这可能是真的,可能不是。

Çay ya da kahve ister misiniz?

- 您想要茶还是咖啡?
- 你想喝咖啡还是喝茶?

Bir ya da iki gün bekleyeceğim.

我會等一兩天。

O, yaya ya da bisikletle gelecek.

他走路或者骑车过来。

Çay ya da kahve, hangisini istersin?

你想喝咖啡还是喝茶?

Tek ya da çift kişilik oda?

單人房還是雙人房?

İnsan er ya da geç ölecek.

人早晚会死。

Ayda havasız rüzgar ya da ses olmayabilir.

月球表面沒有空氣,所以沒有風,也沒有聲音。

Oyna ya da ders çalış - seçim senindir.

玩樂還是讀書,全在你一念之間。

Er ya da geç, onun şansı bitecek.

他的運氣遲早會用盡的。

İnsanların çoğunluğu er ya da geç evlenirler.

大部分人迟早要结婚。

Tom'un okuyamadığı ya da yazamadığı doğru mu?

- 汤姆真的不能读或写字吗?
- 汤姆真的不会读也不会写吗?

Ya da topluluğumuzda yardıma ihtiyaç duyan insanlara?

以及我们社区中可能需要帮助的人?

Bunu Tom ya da başka biri söyledi.

汤姆或某人说了那事。

Çay ya da bir şey ister misiniz?

你需要茶或者别的什么吗?

Ben zengin, şişman ya da mutlu değilim.

我不富有,不胖也不快乐。

Biraz çay ya da kahve ister misin?

你想喝点儿咖啡或茶吗?

Günün birinde Wikipedia'da "viegra"'ya bakacağımı düşünmemiştim.

我不会想到有一天我会在维基百科查找“伟哥”。

Yarınki kahvaltı ekmek ya da pilav mı olacak?

明天的早餐是吃面包呢?还是吃米饭呢?

Gelecek hafta sana yazacağım ya da telefon edeceğim.

下周我会给你写信或打电话的。

Genellikle saat 06:00 ya kadar eve varırım.

我通常六時回到家。

Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.

我一週去圖書館兩、三次。

Er ya da geç bana her şeyi anlatacak.

他早晚会全告诉我的。

Mutlu ya da üzgün olup olmadığıma karar veremiyorum.

我无法确定我是高兴还是难过。

Ona bakacak hiçbir arkadaşı ya da akrabası yok.

她没有任何亲戚朋友照顾她。

Zevk geçmişte ya da gelecekte değil bulunduğumuz andadır.

快乐存在于过去和未来,唯独不存在于现在。

Piyano, gitar ya da flüt çalmayı öğrenmek isterim.

我想学钢琴,吉它或长笛。

Çalışmak ya da üniversiteye gitmek arasında karar veremiyorum.

她在找工作和读大学之前无法取舍。

Herkes gittikten sonra biraz daha takılsak ya, konuşuruz?

其他人正在离开呢,要不要等他们走完了我们聊聊?

- Pinokyo, bunun için özür dilerim, ya da dışarı bak!
- Pinokyo, bunun için özür dilerim, ya da dikkat et!

匹诺曹,快道歉,不然就小心!

O mutlu ya da üzgün hissettiğinde hislerini ifade edebilir.

当感到高兴或悲伤时,她能表达感情。

Hangisini daha çok seviyorsun, rock ya da klasik müzik?

你比較喜歡哪一個,搖滾樂還是古典音樂?

Bu mağaza saat 9'dan 6'ya kadar açıktır.

这家店从9点开到18点。

O, ayda iki ya da üç kez golf oynar.

他一个月玩两到三次高尔夫。

2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.

很难在2、3年内掌握法语。

Sen üç ya da dört hafta içinde buna alışacaksın.

你在三或四周内会习惯这个。

Tom herhangi birini görmek ya da konuşmak istemediğini söyledi.

Tom 說他不想看到或跟任何人交談。

Başarılı olman ya da olmaman sadece senin kendi çabana bağlıdır.

你成功与否取决于你自身的努力。

Film en azından iki ya da üç kez izlemeye değer.

这部电影至少值得看两三遍。

Bir ya da iki gün içinde Tokyo manzaralarını yapmak imkansız.

一两天是没办法逛完东京的。

"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,

“那些真的感染了冠状病毒却不知道 或几乎没有明显症状的人

Şimdilerde neredeyse her evde bir ya da iki televizyon var.

現在幾乎每家每戶也有一兩台電視機了。

Bu dükkan sabah 9'dan akşam 6'ya kadar açık.

这家店从9点开到18点。

Bu başka birinin işinde patronluk taslamak ya da karışma mıdır?

「好為人師」還是「好管閒事」?

Tom Mary'nin ölü mü ya da diri mi olduğunu bilmiyor.

汤姆不知道玛丽的死活。

İki ya da üç yazım hatası hariç onun kompozisyonu çok iyi.

她的作文作得十分好,只不過有幾個字拼錯了。