Translation of "Git" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Git" in a sentence and their chinese translations:

Git!

加油!

Verandaya git.

去露台。

Eve git.

回家吧。

Odana git!

走進你的房間!

Lütfen bankaya git.

請去銀行。

Çabucak eve git.

- 快点回家。
- 赶快回家。

Defol git evimden!

滚出我家!

İstediğin zaman git.

你想走的时候就走吧。

Hayallerinin peşinden git.

追隨你的夢想。

Onlarla birlikte git!

跟他们一起去!

Pasaportunu almaya git.

去拿你的护照。

Ofise geri git.

回辦公室去。

Kardeşinin izinden git.

学学你姐姐。

- Defol.
- Yürü git!

- 走開!
- 滾!

Kaskını almaya git.

戴上你的安全帽。

Doğruca eve git.

直接回家。

- Defol.
- Git!
- Atla!

跳。

Bulaşıkları yıkamaya git.

去洗洗吧。

Bu adamlarla git.

跟這些人走。

Hastalanırsan doktora git.

如果你生病了,就去看医生。

Yorgunsan uyumaya git!

你若累了,就去睡個覺。

Eğer yorgunsan yatmaya git.

你若累了,就去睡個覺。

Git biraz su getir.

去拿点水来。

Eğer yorgunsan, yatmaya git.

你若累了,就去睡個覺。

- Cehenneme git!
- Canın cehenneme!

你們他媽的下地獄!

- Siktir!
- Siktir git!
- Öl!

- 去死吧!
- 你去死吧!
- 肏你妈屄!

Sen nereye gidersen git, izleyeceğim.

- 無論你去哪裡我都會跟著你。
- 無論你到哪裡,我都會跟著你。

Derhal git, yoksa geç kalacaksın.

立刻走,否則你會遲到。

- Evimden çık.
- Defol git evimden!

滚出我的房子。

- Çık dışarı!
- Defol!
- Yürü git!

- 滾出去!
- 出去!

Nereye gidersen git, seni izleyeceğim.

無論你去哪裡我都會跟著你。

Fare burada! Git de kediyi çağır!

老鼠来了!快去叫猫来!

Benime gel ve balık tutmaya git.

跟我一起去钓鱼。

Eğer yorgunsan, o halde yatmaya git.

你若累了,就去睡個覺。

Niçin oyalanıyorsun? Acele et ve git.

你磨蹭什么呀,快点去吧。

Git ve üç şişe kola al.

去買三瓶可樂。

Hollanda'da nereye gidersen git, yel değirmenlerini göreceksin.

在荷蘭隨你走到哪裡都見得到風車。

Onlar seni burada görmeden önce git buradan.

在他们看见你之前离开这儿。

Ya sen git ya da ben giderim.

要么你去,要么我去。

Bu sokaktan düz git ve bankadan sağa dön.

请沿着这条路走,在银行那里向右转。

Hollanda'da nereye gidersen git fark etmez, yel değirmenlerini göreceksin.

在荷蘭隨你走到哪裡都見得到風車。

Ön kapıda biri var. Git ve kim olduğunu anla.

前門有人,你去看看是誰。

Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.

沿着这条路直走,到第三个红绿灯的地方右转。

- Şimdi dışarı çık ve oyna.
- Şimdi dışarıya git ve oyna.

現在出去玩吧。

Gitmek istersen o zaman git. Gitmek istemezsen bu hiç önemli bir şey değil.

如果你想去,就去好了。如果你不想去,那也没什么大不了的。