Translation of "Yapılan" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Yapılan" in a sentence and their arabic translations:

Mermerden yapılan şeyler

أشياء مصنوعة من الرخام

Bölgede yapılan çalışmalarda

دراسات في المنطقة

Onun aksine yapılan süslemeler

في المقابل ، قدمت الزينة

Bu taşlarda yapılan incelemede

في فحص هذه الأحجار

Fakat yapılan incelemede ise

ولكن في الفحص الذي تم

En son yapılan araştırmaya göre,

هل تعلمون ما المدة التي

Menopoza girmeden yapılan ilk taraması.

عندما تم فحصها لأول مرة، قبل انقطاع الطمث.

Arkeolojik açıdan yapılan kazılar derken

عندما نقول الحفريات الأثرية

Çünkü gerçekten yapılan dünyadaki araştırmalarda -

لأنه في الحقيقة كل الأبحاث التي أُجريت في العالم-

Bunların hepsi online olarak yapılan şeyler.

جميع هذه الأشياء تتم بطريقة إلكترونية.

Daha geçen yıl yapılan bir araştırma,

فقد صدرت دراسة السنة الماضية تؤكد وجود علاقة

Işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

أن المجتمع المهيمن كان الأتراك

Yapılan gözlemlerde kuyruklu yıldızları bünyesinde barındırıyor

أنه يحتوي على المذنبات في الملاحظات المقدمة.

Bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

في الأبحاث التي أجريت في المنطقة ، لم يتم العثور على الشهب

"Önemli olan bahçe değil, yapılan bahçe işleri."

"ليست الحديقة، بل البستنة هي التي تهم".

Öncelikle, adliye güvenliğinden geçerken yapılan aramadan bunalıyorlar.

أولاً، هم منزعجون من التفتيش الذي يمرّون به عند أمن المحكمة.

Yapılan arkeolojik kazılarda 2. Ayasofya'nın kalıntılarına rastlayabiliyoruz

يمكننا العثور على أنقاض آيا صوفيا الثانية في الحفريات الأثرية

Milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise

نتيجة التحقيقات التي أجريت في الصخور التي يبلغ عمرها مليون عام

Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.

- أسعد خطابُ الرئيس الذي ألقاه أمس أنصاره.
- الخطاب الذي ألقاه الرئيس أمس أسعد أنصاره.

Picasso tarafından yapılan resmi hiç gördünüz mü?

هل سبق و رأيت اللوحة التي رسمها بيكاسو؟

Pordmed.gov 'i kullanarak son yapılan araştırmaları okumaya başladım.

قمت بقراءة أحدث الأبحاث عن طريق موقع PubMed.gov

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

في عام 400 قبل الميلاد، أُقيمت معابد للعلاج

Yabancıların kafaları, onlara yapılan iddiaların doğası gereği karışık,

هم مشوشون بسبب طبيعة التهم،

çünkü daha önce yapılan ilk iki tanesi yıkıldı

لأنه تم تدمير الأولين السابقين

Ve tüm dünyada izlenebilecek şekilde yapılan bir film

وفيلم مصمم لمشاهدة جميع أنحاء العالم

Yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı

نتيجة للاختبارات ، كان من المفهوم أنه كان عمره 12000 سنة.

Şehre yapılan saldırılarda ise büyük bir önem taşıdı

كان له أهمية كبيرة في الهجمات على المدينة.

Yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

فكر في حجم الهيكل للنمل الآن

Ve son yapılan artık restore çalışmalarından sonra ise

وبعد الانتهاء من أعمال الترميم الأخيرة

Beslenme ve malzeme gibi alanlara yapılan yatırımları da içeriyordu.

وشمل الاستثمار في مجالات مثل التغذية والمواد.

Geçenlerdeki, Anthon Bourdain'in ölümüne yapılan bazı haberlere bir bakın.

انظروا فقط إلى بعض التقارير حول موت أنتوني بوردين.

Size birbiri ardına yapılan çalışmaları ve dünyanın her yerinden

وإذا أخبرتكم أن هنالك قصص مثل هذه في كل أنحاء العالم

Ayrıca şirketin tüm elemanlarıyla yapılan toplantılar için de güzel.

بل أيضًا لحضور اجتماع كل موظفي الشركة.

O gece TV'de yakın çekim yapılan tek güvenlik bendim.

لأكون الحارس الوحيد الذي اقتربت الكاميرا منه على التلفاز تلك الليلة.

Her saati çalıştı . Uzay aracına yapılan tüm sesli iletişimler

مرت جميع الاتصالات الصوتية للمركبة الفضائية عبر جهاز اتصال الكبسولة أو

Bu, bir grup Alman fizikçi tarafından yapılan bir video.

هذا الفيديو تم عمله بواسطة مجموعة من علماء الفيزياء الألمان

Pazar sabahı saat on bir, Amerika'da en çok ayrımcılık yapılan saat.

الساعة 11 صباحًا يوم الأحد هي أكثر ساعة "عزل" بأميركا.

Aldığı uluslararası dengeler listesi adı verilen listeyle yapılan yarışmanın ışığında zafer

ظل منافسة مع القائمة التي سميت بقائمة التوازنات الدولية والتي

Itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney

ولفترةٍ مؤقتة بدل الانفصال نهائياً الفكرة وجدت استحساناً

Stratejik bir konum . O dönemde bin dokuz yüz yetmiş dokuz yılda açılışı yapılan

للغاية وبالتحديد بالقرب من الخليج العربي الذي يقابل ايران.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

‫أظهرت الدراسات الغربية‬ ‫أنها تستطيع أن تمنع تطور مرض السرطان‬ ‫وأن توقف الألم‬ ‫بشكل أكثر فعالية من المورفين.‬

Borodino katliamının ortasında Ney, Rus toprak işlerine yapılan saldırının ardından kolorduyla birlikte saldırıya geçti

وسط مذبحة بورودينو ، قاد ناي فيلقه في هجوم بعد هجوم على أعمال الحفر

Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.

ترجم الجملة التي أنت بصدد ترجمتها ترجمةً جيدةً، ولا تتأثر بالترجمات إلى اللغات الأخرى.

Ve top üreticileri için, üretimde yapılan küçük bir değişiklik, onlara çok pahalıya mal olacak.

وبالنسبة لمصنعي الكرة ، فإن أي تغيير بسيط في الإنتاج سيكلفهم الكثير من المال.