Translation of "Sordum" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Sordum" in a sentence and their arabic translations:

"Ne öğrendin?" diye sordum

وعندما سألته "ما الذي تعلّمته؟"

"Gunit mi?" diye sordum.

وقلت: "غانيت؟

Ona nerede yaşadığını sordum.

سألته أين عاش.

Tom'a birkaç soru sordum.

أنا سألت توم بعض الأسئلة.

Ona nereye gittiğini sordum.

- سألته إلى أين سيذهب.
- سألته إلى أي مكان هو ذاهب.

Senin hakkında etrafa sordum.

لقد سألت عنك.

Emekli olan eski profesörüme sordum,

فسألت بروفيسوري السابق المتقاعد،

Ona adımı bilip bilmediğini sordum.

سألته إن كان يعرف إسمي.

Ona kaza hakkında soru sordum.

سألتُه عن الحادث.

Ve ona hangi bölümlerde çalıştığını sordum.

وسألته عن القسم الذي يعمل به.

"Kadınlar erkeklerde ne arar?" diye sordum.

قلت: "ما الذي تبحث عنه المرأة في الرجال؟"

Diğer hemşirelere sordum ama onu bulamadılar.

سألت الممرّضات الأخريات، لكنّهن لم يتمكّنّ من إيجادها.

"Adam o kadar kötü müydü?" diye sordum.

" كم كان سيئا ؟" سألتها .

Ve sordum "Sizinle çalışmak için ne yapmalıyım?"

وسألتهم، "ما الذي علي القيام به لأحصل على عمل لديكم؟"

Ve her biri ile alakalı bir soru sordum.

وسألتهم سؤالًا يرتبط بكل واحدة منهما.

Çok kötü bir sporcu olan oğluma şöyle sordum

أسأل طفلي السيء جدًا بالرياضة،

İlk resim için, "Hangisi daha iştah kabartıcı?" diye sordum.

في الزوج الأول من الصور، سألت: "أي واحدة تبدو فاتحة للشهية أكثر؟"

Ona şimdi ne yapmak istediğini sordum ve dedi ki,

سألتها ما الذي تريدين القيام به في الفترة المقبلة، فأجابت،

Diğer resim için şunu sordum: "Hangi resim daha huzur verici?"

وفي زوج اللوحات الثاني، سألت: "أي لوحة تبعث على الهدوء أكثر؟"

''Hocam, ben kuyumcuya gittim ve burada kıyma var mı diye sordum ya

"أستاذي، لقد ذهبت إلى الصائغ وسألت إذا كان هناك لحمٌ مفروم