Translation of "Sarı" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Sarı" in a sentence and their arabic translations:

Zehirli sarı kurbağa.

‫الضفدع السام.‬

Peynir sarı değildir.

ذلك الجبن ليس أصفرا.

Namık Sarı diyor ki

يقول ناميك ساري

Sarı ve yeşilin tonları

ظلال من اللونين اللون الأصفر والأخضر

Ben sarı olanını alacağım.

- سآخذ الأصفر.
- سآخذ الصفراء.

- Peynir sarı.
- Peynir sarıdır.

الجبن أصفر.

İşte sarı bir gül.

هذه وردة صفراء.

Kırmızı, yeşil ve sarı olabiliyorlar.

‫تأتي باللون الأحمر والأخضر والأصفر.‬

O, sarı evin yanında duruyor.

هي واقفة بجانب المنزل الأصفر.

Sami sarı saçlarının rengini açtırdı.

قام سامي بتبييض شعره كي يصبح أشقرا.

Yan yana koyduğumuzda parlak sarı rengin

إذا وضعناهما جنبًا إلى جنب،

Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.

شعر أنّا بُني, ولكن ماجدالينا شَقراء.

En sarı saçlar, en iyi gülümseme ondaydı

شعرها أشقر شعر، وبسمتها أروع بسمة،

Arkadaşım sarı renkli bir araba satın aldı.

اشترى صديقي سيّارة لونها أصفر.

Aşırı derecede sarı rengine maruz kalmak bebekleri ağlatıyor.

في حين أن النظر لكميات كبيرة من اللون الأصفر يجعل الأطفال يبكون.

Sarı, genellikle çok mutlu bir renk olarak anılır.

غالباً ما يرتبط اللون الأصفر بالسعادة.

Ama anne bundan sonra, sarı rengi daima tehlikeyle

لكن الأم وللأبد ستربط اللون الأصفر

Karaçalının üzerindeki çiçeği gördünüz mü? Sarı olan kısmı?

‫أترون زهرة الجولق الصغيرة؟‬ ‫هذا الجزء الأصفر؟‬

İşte gece şehirde avlanan sarı renkte bir fırsatçı.

‫ها هو المتسكع الوقح يصيد في المدينة ليلاً.‬

Sarı sandalyenin üzerinde uyuyan bir siyah kedi var.

هناك قط أسود نائم على الكرسي الأصفر.

Anne bir anlığına, bulanık bir şekilde sarı rengi görüyor,

لم تر الأم سوى لطخة ضبابية من اللون الأصفر

Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.

‫بعض الضفادع السامة‬ ‫تحمل ما يكفي من السم لقتل إنسان.‬

Anna'nın kestane kahvesi saçı var fakat Magdalena'nın sarı saçı var.

أنّا لديها شعر بُني كستنائي, ولكن ماجدالينا لديها شعر أشقر.