Translation of "Ortada" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Ortada" in a sentence and their arabic translations:

Ortada, ormandaki bir manastır var.

ويوجد في الوسط دير في الغابة.

Ortada sihirli bir değnek yok,

ليس هناك من حلّ سحري،

Bulamamış bir nesil var ortada

هناك جيل لم يجد

ortada kuyu var yandan geç

هناك بئر في المنتصف

Ilginç bir durum var ortada

هناك حالة مثيرة للاهتمام

Yani henüz insanlık ortada yoktu

لذلك لم تكن البشرية متاحة بعد

Acı verici şekilde apaçık ortada ki

حسنًا، يبدو أنه قد أصبح جليًّا بشدة

Ama hava kalitesi üzerindeki etkileri ortada.

ولكن تأثيرات نوعية الهواء تدخل صلب الموضوع اليوم.

Fakat ortada radyasyon yoktu. Buradan da

ولكن لم يكن هناك إشعاع. هنا ايضا

Ortada ne var peki biliyor musunuz?

حسنا ، هل تعلم ماذا؟

Mafyanın eline düşmüş bir halk var ortada

هناك أناس في أيدي المافيا

Düzensizlik vardı ortada bekçi ise kanunları uyguluyordu

كان هناك مخالفات ، كان الحارس ينفذ القانون

Aslında bilinenin tersine bir durum var ortada

في الواقع ، هناك حالة مخالفة لما هو معروف.

Demek ki ortada yanlış olan bir şey yok

لذلك ليس هناك خطأ في ذلك

İyi tamam cezalarını buldular da eser ortada yok

حسنًا ، لقد وجدوا عقابهم ولكن العمل ليس هناك

Eğerki tesadüf ise zaten ortada bir problem yok

إذا كانت صدفة ، فلا توجد مشكلة.

Tamamen tesadüfler sonucu keşfettiğimiz bir durum var ortada

هناك موقف اكتشفناه بالصدفة.

Bu resimlerde görünen, ortada yas tutan bir kalp var

وكما تبين هذه الصور، فإن القلب الحزين في الوسط

Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.

‫كل فرص الصيد هذه تجذب النمور الأخرى.‬

Halkın çıkarı uğruna bu tarz adamlara neler verdiği ortada

من أجل المصلحة العامة

Orta Asya Türkler'inde yine buna benzer bir durum var ortada

هناك وضع مماثل في الأتراك في آسيا الوسطى.

Hatta ailesinin onu üniversite okutabilecek kadar bir parası da yoktu ortada

في الواقع ، لم يكن لدى عائلته ما يكفي من المال لدراسته في الجامعة.

Yani tamamen arada kalmış ne olduğu belli olamayan bir durum var ortada

لذلك هناك موقف لا يمكن معرفته ما هو تماما بينهما.