Translation of "Insanlık" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Insanlık" in a sentence and their arabic translations:

İşte bu insanlık ayıbıdır

هذا عار على الإنسانية

Insanlık tarihinin en büyük gerçeği.

في الواقع أكبر حقيقة في التاريخ البشري.

Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.

لن تكون البشرية أفضل ما لم يكن هناك تحوّل ثقافي.

Insanlık tarihini yeniden yazdıran olay

حدث يعيد كتابة التاريخ البشري

Yani henüz insanlık ortada yoktu

لذلك لم تكن البشرية متاحة بعد

İnsanlık tarihinin devasa ölçeğinin son zamanlarında

لم يحصل في التاريخ الإنساني إلاّ مؤخّرا

Ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor

ويعيد كتابة التاريخ البشري بالكامل

Insanlık suçu bu, ilk aşamada kan dökülmüyor.

من جنوح البشر، لا ينطوي على إراقة الدماء، يمكن الوصول إليه بالمبدأ.

Insanlık tarihi bu olayla yeniden yazılmaya başlandı

بدأ إعادة كتابة التاريخ البشري مع هذا الحدث

Bu, insanlık tarihindeki en büyük topluluk olmakla birlikte

إنه الجيل الأكبر عدداً في التاريخ الإنساني.

Aslında yarasalar muazzam derecede önem taşıyor insanlık için

في الواقع ، الخفافيش لها أهمية كبيرة للبشرية.

Bunda ise insanlık ve yaşam devam edecektir demektir

هذا يعني أن الإنسانية والحياة ستستمر

Yasalarımızdan tüm insanların insanlık onuruna saygılı olmasını talep etmeliyiz.

ولكن بشمل المهاجرين الاقتصاديين ومهاجري المناخ.

Insanlık için en tehlikeli salgın hastalıkların kaynaklarından biri olduğunu

ينتهي بعد من تبعات كورونا. منظمة الصحة من جهتها قالت عبر

Bu benim için küçük insanlık için büyük bir adım diyordu

كانت خطوة كبيرة لإنساني الصغير

Ula bize benzese yaşam olur insanlık olur su olur bir şey olur yani

علا ، إذا كانت تبدو لنا ، الحياة هي الإنسانية ، الماء شيء.

Fakat bildiğimiz bir şey var o da insanlık tarihi hakkında çok az şey bildiğimizdir

لكن الشيء الوحيد الذي نعرفه هو أننا لا نعرف سوى القليل جدًا عن تاريخ البشرية

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.

لكل فرد يقوم بعمل الحق في أجر عادل مرض يكفل له ولأسرته عيشة لائقة بكرامة الإنسان تضاف إليه، عند اللزوم، وسائل أخرى للحماية الاجتماعية.