Translation of "Noktada" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Noktada" in a sentence and their arabic translations:

Şu anda geldiğimiz noktada...

‫نحن الآن في مرحلة...‬

Aynı noktada da olabilir

يمكن أن يكون في نفس النقطة

O noktada, canıma tek etmişti.

في تلك المرحلة، كان لدي ما يكفي.

Bu noktada projemiz devreye giriyor.

وهنا يأتي دور مشروع الكفالة.

İşte bu noktada meditasyon devreye giriyor.

هنا يأتي دور التأمل.

Ama her bir noktada anılarını anlatıyordu.

لكن كان يشير إلى بعض القصص عند كل زاوية.

Siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.

لكنها ببساطة تتعلق بانتمائنا للأطياف السياسية المختلفة.

İşte bu noktada Çin devreye giriyor.

وهنا يأتي دور الصين.

İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.

ولهذا الحد، نحصل على بيانات خاطئة.

Ancak bu noktada işler gerçekten karışıyor.

وذلك حيث يصبح الأمر معقدًا حقًا.

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

‫ثم بدأت...‬ ‫أحرز تقدّمًا.‬

Şimdi, bu noktada şöyle düşünüyor olabilirsiniz:

الآن، في هذه اللحظة من الممكن أنكم تفكرون،

Bu noktada kendinize sormanız gereken soru şu,

والآن، السؤال الذي يجدر أن تسألوه لأنفسكم في هذه اللحظة،

Fakat bir noktada, üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım.

في مرحلة ما، كنت مجبرًا على ترك الدراسة.

Bir noktada aşırı telafi ediyordum, değil mi?

في وقت معين كنت أبالغ، أليس كذلك؟

Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca,

وبوقت ما، لمدة عام ونصف،

İşte bu noktada muhtemelen çıldırmış olduğumu düşünüyorsunuz.

بالوصول عند هذه النقطة ربما تظنون أنني مجنون.

Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.

‫لكن في تلك المرحلة،‬ ‫كنت أرتكب الكثير من الأخطاء.‬

O noktada, ormandaki her şey... 304. GÜN

‫بدا كل شيء في هذه المرحلة...‬ ‫"اليوم الـ304"‬

çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.

وشعاع العديد من الاكتشافات المحورية عن الحياة على كوكبنا.

Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.

في هذه المرحلة لا داعي للتفكير بها،

Farklı noktada da olabilir bu da problem değil

قد يكون في نقاط مختلفة ، وهي ليست مشكلة

Bu noktada, bazı eski Fransız komutanlar saldırıyı durdurmak,

في هذه المرحلة، أراد بعض القادة المخضرمين من الإفرنج وقف التقدم،

Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.

‫في هذه المرحلة، كنت على دراية جيدة‬ ‫بأطوار حياة الأخطبوط.‬

Belki de bu noktada saf bir idealist olduğumu düşünüyorsunuz?

ربما في هذه المرحلة، هل تعتقدون أنني مثالية؟

Aynı noktada ise yine uzun süre aynı nokta olmuyor.

في نفس النقطة ، ليس هو نفسه لفترة طويلة.

“Onu hâlâ, savaşın en sıcak olduğu noktada, erkeklerle konuşarak

"لا يزال بإمكاني رؤيته ، في المكان الذي كان القتال فيه أكثر سخونة ، يتحدث إلى

Kafa kesimi başladı ve herhangi bir noktada korkularını ifade

بدأ قطع الرأس وأصر آل Jomsvikings ، الذين كان لديهم رمز خاص بهم يمنعهم

Bu noktada askerler şehri kuşatmak için harekete geçmeye başladı.

فيما بدأت القوات بالانتشار لتطويق المدينة.

Ve kitabın içinde tam da bu noktada olduğumu fark ettim,

وأدركت حينها أنني كنت في هذا الحلم داخل ذلك الكتاب،

E kırılma o noktada oluyorsa başka yer sallanacak değil ya

إذا كان الاستراحة تحدث في تلك المرحلة ، فلن يهتز المكان الآخر

Bir noktada harekete geçersin, ancak kimi zaman bu çok geç olabilir.

في الوقت الذي تقوم بالتحرك فيه، ولكن في بعض الأحيان تكون متأخرًا جدًا نوعًا ما

Bu noktada sona erecek ve Emma Londra'da bankalarda çalışacak ve babasının

هذا الحد وستبقى ايما في لندن تعمل في البنوك وتساعد والدها

Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.

هذا لأنه سيحتاج كل هؤلاء الناقلين للإلتقاء بعضهم البعض في وقت ما.

Bir noktada o kadar kötüleşti ki annem yanıma oturdu ve şöyle dedi,

أصبح الوضع سيئاً جداً، في ذلك الوقت أجلستني والدتي وقالت:

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

‫ينتابني شعور جميل‬ ‫حين أتلامس مع ذلك الحيوان.‬ ‫لكن عند مرحلة ما، سيتوجب عليك التنفس.‬

Avusturyalı bir komutanı hayati bir Tuna köprüsünü teslim etmeye blöf ettiler . Bir noktada Lannes

خلال إقناعه بأن الهدنة قد تم توقيعها. في مرحلة ما ، انتزع لانيس