Translation of "Kuzey" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Kuzey" in a sentence and their arabic translations:

Aslında kuzey kutbu, kuzey kutbu.

في الواقع القطب الشمالي ، القطب الشمالي.

kuzey kutbu, kuzey kutbu değil mi?

القطب الشمالي ، أليس القطب الشمالي؟

kuzey kutbu demişken manyetik kuzey kutbu

القطب الشمالي المغناطيسي يتحدث القطب الشمالي

kuzey kutbunu buluyor

يجد القطب الشمالي

Beni adım Kuzey.

اسمي كوزي.

Kuzey Amerika'daki sanayi bölgesinde,

في المجمعات الصناعية بأمريكا الشمالية،

Kuzey, güney. İyi göstergeler.

‫الشمال، الجنوب.‬ ‫مؤشرات جيدة.‬

Ardından da Kuzey Amerika.

ثم شمال امريكا

Dünyanın kuzey kutbundan içeriye

من القطب الشمالي للعالم

kuzey kutbunu gösteriyor böyle

تظهر القطب الشمالي هكذا

Manyetik kuzey kutbunu gösterir

يظهر القطب الشمالي المغناطيسي

Manyetik kuzey kutbunu buluyor

يجد القطب الشمالي المغناطيسي

30 Mart'ta saldırılarına Kuzey.

في 30 مارس بدأوا هجومهم من الشمال.

Kuzey Amerika’daki patlayıcı kraterler

وحفر فوهات في أمريكا الشمالية ،

Ben Kuzey İsveç'te yaşıyorum.

أعيش في شمال السّويد.

Kuzey Sibirya'da eriyen kar suyuyla

يجب أن نخلق أنهاراً جديدة

Manyetik kuzey kutbundan içeriye giriyor

القادمة من القطب الشمالي المغناطيسي

Birde manyetik kuzey kutbu var

هناك القطب الشمالي المغناطيسي

Noel Baba Kuzey Kutbu'nda yaşar.

بابا نويل يعيش في القطب الشمالي.

Kuzey Minnesota'da bir yaz kampında danışmandım,

مرشدة في المخيم الصيفي شمال (مينيسوتا)

Birileri, bir yerler -- mesela Kuzey Kore --

كما تعلم سيقوم شخص ما في مكان ما - كوريا الشماية -

Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.

‫الطحالب هنا،‬ ‫فالشمال على الأرجح هو من هنا.‬

Everest Ana Kampı'ndan Kuzey Kutbu maratonlarına.

وفي سباقي ماراثون انتهيا في القطب الشمالي وآخر انطلق بدءاً من معسكر قمّة إيفريست.

Bu arada Kuzey Amerika, Güney Amerika

وهذا بفرض أخذ كل السعرات الحرارية الفائضة

Fakat bizim bildiğimiz coğrafi kuzey kutup

لكن القطب الشمالي الجغرافي الذي نعرفه

kuzey güney olacak doğu batı olacak

سيكون شمالاً جنوباً سيكون شرقاً غرباً

Eski kilise şehrin kuzey kısmında yerleşik.

الكنيسة القديمة تقع في شمال المدينة

Ve onu Kuzey Florida'da Cennet Sahili'ne gönderiyorlar.

وأرسلاه إلى شاطئ بارادايس في شمالي فلوريدا.

Kuzey Amerika boyunca buna benzer şeyler yapan

يوجد أكثر من 30 مصيدة للأسماك في كل أنحاء أمريكا الشمالية

Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...

‫باقتراب الشمس أكثر من نصف الكرة الشمالي،‬

Ve dolayısıyla bu da kuzey-güney hattım.

‫وبالتالي، هذا هو خط الشمال والجنوب.‬

1940'ta Kuzey Amerika ürünlerinin olduğu yerde.

ستجدونها مماثلة لإنتاجية أمريكا الشمالية في أربعينات القرن الماضي.

, Kuzey Kutbu ve Antarktika'da buzun erime oranını

درجات الحرارة المتزايدة كل يومٍ جراء الاحتباس الحراري تسرع

Kuzey Karadenizde yaşayan Barli kabilesinden gelen bir çocuktu

كان من قبيلة برلي التي عاشت شمال البحر الأسود، ورغم أنه كان لا يزال صبيا،

Kuzey veya güneyindeyse... ...mevsimler değiştikçe bu denge bozulur.

‫لكن شماله وجنوبه،‬ ‫يتبدل الاتزان بتغير الفصول.‬

Dört günlük devasa Leipzig Muharebesi'nde kuzey kesimine komuta

في معركة لايبزيغ العملاقة التي استمرت أربعة أيام ، قاد القطاع الشمالي ، وأبقى

Birleşmiş Milletler araştırmalarına göre, Kuzey Kutbu'ndaki karların erimesi

بحسب دراسات الامم المتحدة فان ذوبان ثلوج القطب الشمالي اقل

Ve bu sefer Kuzey Kore'yi de ekleyerek yasağı değiştirdi.

وغيره بإضافة كوريا الشمالية،

Yoksa kuzey kutbu ile güney kutbu yer mi değiştirecek?

أم أنه سيحل محل القطب الشمالي والقطب الجنوبي؟

Işte bu da manyetik kuzey kutbunun yer değiştirmesinden kaynaklı

هذا يرجع إلى الإزاحة المغناطيسية القطب الشمالي

Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.

المملكة المتحدة تتالف من بريطانيا و أسكتلندا و الويلز و إيرلندا الشمالية.

Kuzey Kutbu'nda görev yapmak çok zor, bir robot için bile.

الآن، العمل في القطب الشمالي ليس بالشيء الهين، حتى بالنسبة لآلي.

Yani bir diğer deyişle biz ilerlemeyi kuzey-batı yönüyle paylaştık

وبعبارة أخرى ، شاركنا التقدم في الاتجاه الشمالي الغربي.

Ney yenilgiye uğramıştı, ancak Napolyon onu kuzey kanadının komutasında tuttu.

دمر ناي بهزيمته ، لكن نابليون أبقاه في قيادة جناحه الشمالي.

Birlikler nehrin kuzey yakasından ilerlemek için bu konuma doğru ilerledi.

منتقلة إلى موقع لنقل القوات من الضفة الشمالية للنهر.

Kendini bir saldırıya atarak savaşın kontrolünü kaybetti ve Bernadotte'nin Kuzey Ordusu

ألقى بنفسه في هجوم ، وفقد السيطرة على المعركة ، وتعرض للضرب المبرح من قبل

Kuzey Denizi'ndeki Alman savaş gemileri, İngiliz sahil kasabalarına çarpıp baskın düzenledi,

في بحر الشمال، والسفن الحربية الألمانية جبل ل الكر والفر غارة على المدن الساحلية الإنجليزية،

Şimdi yönümüzü kuzey-batı yönünde ilerletelim. Ve yine 60 km hızla gidelim.

الآن دعنا نحرك اتجاهنا في الاتجاه الشمالي الغربي. ولنذهب 60 كم مرة أخرى.

Ve ona Orta Doğudaki ve Kuzey Afrikada kalan son Müslüman devletleride fethetmesini emretti.

أمره بغزو باقي الدول الإسلامية في الشرق الأوسط وشمال إفريقيا

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

‫مستفيدةً من تحديات الشتاء،‬ ‫صارت بها سيدة‬ ‫هذه الليالي الشمالية الطويلة.‬

Bunun için Batı Libya'da üsler kurdu.Bununla Kuzey Afrika'da bir dayanak noktası olduğunu kanıtlamak

وانشأت قواعد لها في غرب ليبيا لتثبت بذلك موطئ قدمٍ لها في

Tüm bunlarla beraber artık düşmanlarının çoğunu öldürmüş ve kuzey sınırını güvene almış olan Vlad,

مع وفاة معظم منافسيه وتأمين حدوده الشمالية الغربية ، ذاعت صيتهم الوحشية و

Kuzey Denizinde Alman savaşgemileri İngiliz deniz kenarı kentlerine karşı bir vur kaç taktiği uygulayıp

في بحر الشمال، والسفن الحربية الألمانية جبل ل الكر والفر غارة على المدن الساحلية الإنجليزية،

Aşağı Elbe Nehri'ni ve Napolyon'un stratejik kuzey kanadını güvence altına alan sert ve etkili bir Hamburg valisiydi

حيث قام بتأمين نهر إلبه السفلي والجناح الشمالي الاستراتيجي لنابليون. قام بتنظيم