Translation of "Amerika" in Finnish

- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
- Amerika, göçmenler ülkesidir.

Amerikka on siirtolaisten maa.

Amerika yoluyla Avrupa'ya gittim.

Matkustin Amerikan kautta Eurooppaan.

- Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
- Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başşehridir.

Washington on Yhdysvaltojen pääkaupunki.

Babam Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.

Isäni on mennyt Yhdysvaltoihin.

Amerika Birleşik Devletlerinde asla bulunmadım.

En ole koskaan käynyt Yhdysvalloissa.

Latin Amerika romanları zıtlıklarıyla nitelenir.

Vastakohdat ovat tyypillisiä latinalaisamerikkalaisille romaaneille.

O, Amerika şöyle dursun, Avrupa'ya gitmedi.

- Hän on ollut Euroopassa, puhumattakaan Amerikasta.
- Hän ei ole ollut vain Euroopassa vaan myös Amerikassa.

Japonya Amerika ile çok ticaret yapar.

Japani käy paljon kauppaa Yhdysvaltojen kanssa.

Amerika insan sınıflarının olmadığına inanmayı sever.

Amerikka uskoo mielellään että se on luokaton yhteiskunta.

Amerika Birleşik Devletleri'nin doğal kaynakları boldur.

Yhdysvalloilla on runsaat luonnonvarat.

Amerika Birleşik Devletleri'nin engel olmayacağını söyledi.

Hän sanoi, etteivät Yhdysvallat sekaantuisi asiaan.

O, Amerika Birleşik Devletlerine gitmek istiyor.

- Hän haluaa mennä Amerikkaan.
- Hän haluaa mennä Yhdysvaltoihin.

Amerika kıtasında çok sıra dışı kabul edildik.

poikkeuksena Amerikan mantereella.

Maryland, Amerika Birleşik Devletleri'nin en zengin eyaletidir.

Maryland on Yhdysvaltojen rikkain osavaltio.

Mississippi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en yoksul eyalettir.

Mississippi on Yhdysvaltojen köyhin osavaltio.

Latin Amerika dünyanın en emsalsiz bölgelerinden biridir.

Latinalainen Amerikka on yksi maailman epätasa-arvoisimmista alueista.

Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.

Taarna on yleistä koko Keski-Amerikassa.

O gelecek yıl Amerika Birleşik Devletleri'ne gidecek mi?

Meneekö hän Yhdysvaltoihin ensi vuonna?

Amerika Birleşik Devletleri'nde eğitim görmüş olmaktan gurur duyuyor.

Hän on ylpeä yhdysvaltalaisesta koulutuksestaan.

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

Meksiko on maa, jolla on yhteinen raja Yhdysvaltojen kanssa.

Bu, Amerika Birleşik Devletlerindeki en büyük para fabrikasıdır.

Tämä on Yhdysvaltain suurin rahapaja.

- Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikinci en büyük şehirdir.
- Los Angeles, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ikinci en büyük kenttir.

Los Angeles on Yhdysvaltain toiseksi suurin kaupunki.

Amerika Birleşik Devletlerinin başkenti hangisidir, Washington'mu yoksa New York'mu?

Kumpi on Yhdysvaltojen pääkaupunki, Washington vai New York?

Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.

Lutakot ovat yleisiä Yhdysvaltain eteläosien merenlahdilla.

Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmeden önce hiç İngilizce eğitimi almamıştı.

Hän ei ollut ikinä aikaisemmin opiskellut englantia ennen kun hän meni Yhdysvaltoihin.

Tom Amerika Birleşik Devletleri'nin bir sonraki başkanı olacak mı?

Tuleeko Tomista seuraava Yhdysvaltain presidentti?

Sen hiç Washington'a gittin mi, Amerika Birleşik Devletlerinin başkenti?

Oletko koskaan ollut Yhdysvaltojen pääkaupungissa, Washingtonissa?

Amerika Birleşik Devletleri artık her zamankinden daha fazla bölünmüştür.

Yhdysvallat on jakaantuneempi kuin koskaan.

Barack Obama, Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Afro-Amerikan başkanıydı.

Barack Obama oli Yhdysvaltain ensimmäinen afroamerikkalainen presidentti.

Amerika Birleşik Devletlerinde eğitim görmek istiyorsan bir öğrenci vizesi almalısın.

Jos haluat opiskella Yhdysvalloissa, sinun täytyy hankkia opiskelijaviisumi.

O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.

Hän on tunnettu sekä Japanissa että Amerikassa.

Amerika Birleşik Devletleri dünya mahkum nüfusunun neredeyse dörtte birine sahip.

Yhdysvalloissa on melkein neljännes maailman vankilaväestöstä.

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki serbest ticaret anlaşması şu anda müzakere aşamasında.

Euroopan ja Amerikan Yhdysvaltojen välisestä vapaakauppasopimuksesta neuvotellaan paraikaa.

Amerika kıtasındaki fast-food tüketimi 1977 ve 1995 yılları arasında üç katına çıktı.

- Amerikan mantereella pikaruoan kulutus on kolminkertaistunut vuosien 1977 ja 1995 välillä.
- Amerikan mantereella pikaruuan kulutus on kolminkertaistunut vuosien 1977 ja 1995 välillä.

Emily ablasının evinde kalıyor, çünkü anne babası birkaç haftalığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiler.

- Emilia asuu isosiskonsa luona, koska hänen vanhempansa menivät pariksi viikoksi Yhdysvaltoihin.
- Emilia asuu isosiskonsa luona, sillä hänen vanhempansa menivät pariksi viikoksi Yhdysvaltoihin.

Mantık ve sağduyu Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletlerinin birlikte hareket etmesini öneriyor.

Logiikan ja maalaisjärjen mukaisesti Venäjän, Euroopan unionin ja Yhdysvaltojen täytyy toimia yhdessä.

Avrupa Birliği'nin en yoksul ülkesi, Amerika Birleşik Devletlerindeki en yoksul eyaletten daha mı yoksuldur?

Onko Euroopan unionin köyhin maa köyhempi kuin Yhdysvaltain käyhin osavaltio?

Amerika Birleşik Devletleri, yirminci yüzyılın başında bir Hıyarcıklı veba salgını ile karşı karşıya kaldı.

Yhdysvaltoja kohtasi paiseruttoepidemia kahdennenkymmenennen vuosisadan alussa.

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

En ollut vielä syntynyt kun Japanin ja Yhdysvaltojen välinen sota puhkesi joulukuussa 1941.

Amerika, küçük bir odadaki arkadaş canlısı büyük köpek gibidir. Ne zaman kuyruğunu sallasa bir sandalye devirir.

Yhdysvallat on iso, lupsakka koira huoneenräppänässä, joka kumoaa tuolin aina heiluttaessaan häntää.