Translation of "Koku" in Arabic

O koku,

والرائحة النتنة،

O koku.

الرائحة.

"Koku alamıyorum, duyamıyorum.

"لا اتحمل الروائح ولا اتحمل الضوضاء".

Diliyle koku alıyor.

‫يجمع لسانه الرائحة.‬

Tom koku alma duyusunu kaybetti.

فقد توم حاسة الشم.

Ama büyük kedilerin kürklerinde nadiren koku bulunur.

‫ولكن القطط الكبيرة عادة‬ ‫يكاد فراؤها يكون عديم الرائحة.‬

İnanılmaz koku duyusu sayesinde onları tespit ediyor.

‫تتعقبها بحاسة شمّها المذهلة.‬

Geceleyin havada asılı ağır bir koku var.

‫تظل الروائح فوّاحة في هواء الليل.‬

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

‫الرائحة أداة قوية‬ ‫لإرسال الإشارات عبر الظلام.‬

Güvenlikleri artık duymalarına ve koku almalarına bağlı.

‫يعتمد أمنها الآن على السمع والشم.‬

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

‫لاستغلال هذا،‬ ‫طوّرت بعض الحيوانات حاسة شم قوية.‬

Her kelimenin ses ile, görüntüler ile, koku ile, tat ile,

كل كلمة يجب أن ترتبط بأصوات وصور

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

‫الرائحة كلها تفوح من عشب البحر،‬ ‫لذا فإن سمكة القرش تعض‬ ‫وتنهش الآن في عشب البحر.‬

Ağzıma o mantarımsı tat geliyor. Ağzımda... Kötü bir tat ve koku var.

‫ما زال مذاق ذلك الفطر في فمي...‬ ‫رائحته ومذاقه...السيئان ما زالا في فمي.‬