Translation of "Bölgedeki" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Bölgedeki" in a sentence and their arabic translations:

Bölgedeki insanlara bulaşıp hasta edip

يصيب الناس في المنطقة ويجعلهم مرضى

Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.

‫الهطول السنوي للأمطار ‬ ‫بكثافة في هذا الإقليم‬ ‫يترك كل شيء مبللاً.‬

Polis bölgedeki her ev sahibi ile görüştü.

استجوبت الشّرطة كلّ صاحب منزل في الحيّ.

Bölgedeki Soğuk Savaş, asla öngörülemeyecek bir hal almış durumda.

هي حرب باردة و اصبح من الصعب جداً التنبؤ بها

Yunan ticaret şehri ve bölgedeki İberyalı kabileler Romalıları hoş karşıladı.

رحبت المدن التجارية اليونانية والقبائل الأيبيرية في المنطقة بالرومان

Bölgedeki gücünü arttırmak isteyen Suud ve İranlıların iştahını da bir hayli kabartmış durumda.

وكل من السعودية و ايران يحاولون تصيد المجموعات الارهابية التي سيدعمونها