Translation of "Victoria" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Victoria" in a sentence and their turkish translations:

La victoria es nuestra.

Zafer bizimdir.

Ellos lograron una victoria.

Onlar bir zafer kazandılar.

¡Felicidades por la victoria!

Zafer için tebrik ederiz!

Es una victoria fácil.

O kolay bir zafer.

Victoria murió en 1901.

Victoria 1901'de öldü.

Esa es tu victoria.

- Bu senin zaferin.
- Bu sizin zaferiniz.

Aspiro a la victoria.

Zaferi çok arzu ediyorum.

La victoria es amarga.

Zafer acıdır.

Confío en la victoria.

Ben zaferden eminim.

Cuándo nació Reina Victoria?

Kraliçe Victoria ne zaman doğdu?

Esta es una victoria importante.

Bu önemli bir zaferdir.

No hay expectativas de victoria.

Bizim zafer beklentilerimiz yok.

- Sin honor la victoria es por gusto.
- Sin honor la victoria es en vano.

Onur olmadan, zaferin içi boştur.

Pero una victoria de tal magnitud

Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda

Pero falló en explotar su victoria.

ama kazancını değerlendirmeyi beceremedi.

Su victoria lo hizo un héroe.

Onun zaferi onu bir kahraman yaptı.

Ellos nos felicitaron por nuestra victoria.

Zaferimiz için bizi kutladılar.

Dedico esta victoria a mis amigos.

Bu zaferi arkadaşlarıma adıyorum.

La victoria está de nuestro lado.

Zafer bizim.

Ambos bandos están seguros de la victoria.

İki taraf da zaferden emindi.

La victoria le convirtió en un héroe.

Zafer onu kahraman yaptı.

La victoria no emana de la pereza.

Başarı tembellikten gelmez.

Felicitaciones por su victoria en el torneo.

Turnuvadaki zaferini kutlamama izin ver.

Es una buena victoria, pero todavía falta.

Güzel bir galibiyet ama daha bitmedi.

Cerca de Friedland, atacó. Esperaba una victoria fácil.

Friedland yakınlarında bulduğunda saldırdı. Kolay bir zafer bekliyordu.

Todos creen en la victoria, aunque sea improbable.

Herkes, bu olası olmasa bile zafere inanır.

El ejército de Saladino ha ganado una gran victoria.

Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.

¿Qué edad tenía la reina Victoria cuando se casó?

Kraliçe Victoria evlendiğinde kaç yaşındaydı?

El año pasado estuvimos muy cerca de la victoria.

Geçen yıl kazanmaya çok yaklaşmıştık.

Graduarse de la universidad sin estudiar es una victoria, ¿no?

Okumadan üniversiteden mezun olmak zaferdir, değil mi?

Y allanando el camino para la victoria del Emperador en Wagram.

ve İmparatorun Wagram'daki zaferinin yolunu açtı.

- No cantes victoria aún.
- No termina hasta que la gorda canta.

- Son sözümü söylemedim.
- Henüz her şey bitmiş sayılmaz.

En ese día, los musulmanes lograron una gran victoria en Ain Jalut.

O gün Müslüman Ordusu Ayn Calut'ta büyük bir zafer kazandı.

Pudo obtener una brillante victoria, gracias al apoyo crucial del general Víctor.

, General Victor'un çok önemli desteği sayesinde muhteşem bir zafer kazandı.

Narendra Modi ha arrasado con una aplastante victoria en las elecciones generales.

Narendra Modi genel seçimleri ezici bir güçle kazandı.

Si el perdedor sonriera, el ganador pierde la emoción de la victoria.

Kaybeden gülümserse kazanan zaferin heyecanını kaybeder.

Ganar la elección fue un victoria grande para el partido del candidato.

Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.

- Si un resultado de fútbol de 3 a 0 no es una victoria, ¿entónces qué es?
- Un resultado de fútbol de 3 a 0 es definitivamente una victoria.

3-0'lık bir futbol skoru kesinlikle bir zaferdir.

Fue una victoria impresionante, ganada a un alto precio: uno de cada cuatro

Bu, yüksek bir fiyata kazanılan çarpıcı bir zaferdi - Davout'un dört

Por esta victoria, Napoleón finalmente le otorgó su bastón de mariscal, el único

Bu zafer için Napolyon sonunda ona Mareşal'in copunu verdi -

Con la victoria ganada, Napoleón aclamó a Soult como "el principal maniobrador de Europa".

Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.

Su victoria a esta edad en una competición internacional le augura un brillante porvenir.

Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.

Y su enfoque metódico, casa por casa, aseguraron la victoria final ... a un alto precio.

ve sistemli, ev ev yaklaşımı nihai zaferi… yüksek bir fiyata sağladı.

Ataque sorpresa de Blucher, pero se defendieron con valentía y ayudaron a obtener la victoria.

, ancak zaferi kazanmaya yardımcı olarak cesurca karşılık veren genç askerlerinden etkilendi.

Y condujo a las fuerzas francesas a una aplastante victoria sobre los españoles en Ocaña.

ve Fransız kuvvetlerini Ocaña'da İspanyollara karşı ezici bir zafere götürdü.

Cuando él terminó la carrera en primer lugar, fue una victoria para el país entero.

O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.

Pero también lo fueron las recompensas. Tras la victoria en Austerlitz, Napoleón convirtió a Berthier en

çok fazlaydı ama ödülleri de öyle. Austerlitz'deki zaferin ardından Napolyon, Berthier'i

Ney luchó en la gran victoria del Emperador en Dresde ... pero diez días después en Dennewitz,

Ney, İmparator'un Dresden'deki büyük zaferinde savaştı… ama on gün sonra Dennewitz'de

En Ulm y Austerlitz, y al año siguiente lideró el ataque en la aplastante victoria de Napoleón

Ulm ve Austerlitz'de kendini gösterdi ve sonraki yıl, Napolyon'un Jena'da Prusyalılara

Solo cinco días después, su división jugó un papel clave en la gran victoria de Napoleón en Marengo.

Sadece beş gün sonra, bölümü Napolyon'un Marengo'daki büyük zaferinde önemli bir rol oynadı.

En 1800, Ney y su división jugaron un papel importante en la gran victoria del general Moreau sobre

. 1800 yılında Ney ve bölümü General Moreau'nun

Al año siguiente, la victoria de Wellington en Salamanca obligó a Soult a abandonar su palacio en Sevilla

Bir sonraki yıl Wellington'un Salamanca'daki zaferi Soult'u Sevilla'daki sarayını terk etmeye

Capacidad para dar un golpe maestro o inspirar a sus tropas a la victoria, disminuyó con el tiempo.

Yine de birkaç Polisi'nden biriydi parlak ve akıllı ajanda,

Conforme se corre la noticia de la victoria de Hannibal, las tribus gálicas envían emisarios para jurar su apoyo.

Hannibal'ın zaferinin sözlerinin yayılmasıyla, Galyalı kabileler elçiler göndererek desteklerini Hannibal'a ilettiler.

- La victoria de los normandos sobre Inglaterra tuvo un gran impacto sobre la lengua inglesa.
- La conquista normanda por sobre Inglaterra tuvo un gran impacto sobre el idioma inglés.

İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.