Translation of "Otomano" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Otomano" in a sentence and their turkish translations:

Censo otomano

Osmanlı da nüfus sayımında

En el período otomano

Osmanlı döneminde

Yo estoy hablando otomano.

Ben Osmanlıca konuşuyorum.

Quiero aprender turco otomano.

Osmanlı Türkçesi öğrenmek istiyorum.

Emily quiere aprender otomano.

Emily Osmanlıca öğrenmek istiyor.

Yo puedo hablar otomano.

Ben Osmanlıca konuşabilirim.

- Turquía es la heredera del Imperio Otomano.
- Turkia es la sucesora del imperio Otomano.

Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.

Mehmed II, el futuro sultán otomano.

tıpkı arkadaşları geleceğin Osmanlı Sultanı 2.Mehmed gibi..

Algunos ya han olvidado al otomano

bazıları ise Osmanlıyı çoktan unuttu bile

Pero a finales del período otomano

Fakat Osmanlı'nın son dönemlerinde

Acoso y violación en el Imperio Otomano

Osmanlıda taciz ve tecavüze

Para infligir una aplastante derrota al ejército otomano.

Murat'ın süvarileriyle birlikte çalıştı .

Israel/Palestina estuvo bajo dominio otomano por siglos.

İsrail-Filistin Osmanlı yönetimi altındaydı. asırlardır.

Creemos que nuestra historia consiste en Seljuk y Otomano

bizler tarihimizi Selçukludan ve Osmanlıdan ibaret olduğunu düşünürüz

Fue la primera vez en el Imperio Otomano en 1911.

Osmanlı'da ilk defa 1911 yılında

Al menos por un tiempo recobraron su libertad del yugo otomano.

En azından bir süre Osmanlı boyunduruğundan özgürlüklerini geri kazandılar.

Eres un hombre otomano, así que te haré una mujer otomana

Sen Osmanlı erkeğimisin ki ben sana Osmanlı kadınlığı yapayım

En términos de ropa, difiere ligeramente en el período otomano según las regiones.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

Y continua las incursiones al sur en el territorio otomano por los siguientes meses .

önümüzdeki birkaç ay boyunca güneyde Osmanlı topraklarına baskın yapmaya devam etti.

Poco tiempo después, un contingente otomano de 10,000 entra a Valaquia para colectar el tributo y a

Sonrasında 10.000 kişilik güçlü Osmanlı ordusu Eflak'a

Ataviado como un oficial otomano de alto rango al frente de su séquito, Vlad se aproxima al

Karlı bir günde yüksek kademeli Osmanlı subayı olarak giyinmiş olan Vlad

Judíos huyeron de la Inquisición española y se refugiaron en el Imperio Otomano en el siglo quince.

Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve on beşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.

Ahora él se enfrenta al poderoso ejército otomano, pero espera que la llamada a la cruzada del Papa Pious

Artık Osmanlı ordusu ile karşı karşıyadır. ümidi ise Papa Pious'un Osmanlı'ya

Al tanto de que los ejércitos de Mehmed están luchando en Anatolia, Vlad se prepara para incursionar en el territorio otomano.

Mehmed'in ordularının Anadolu'da savaş halinde olduğunu farkeden Vlad Osmanlı topraklarına yağmaya soyunur