Translation of "Sostiene" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Sostiene" in a sentence and their turkish translations:

Tom sostiene que puede leer la mente.

Tom insanların düşüncelerini okuyabileceğini iddia ediyor.

Toda la vida se nutre, protege y sostiene.

yaşamın tamamı beslenmiş, korunmuş ve tutulmuş.

¿Quién es esa mujer que sostiene las flores?

Çiçekleri tutan o kadın kimdir?

Ella sostiene que no sabe nada acerca de él.

O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor.

Tom sostiene que no sabe nada acerca de Mary.

Tom Mary hakkında hiçbir şey bilmediğini iddia ediyor.

Eso es lo que me sostiene durante estos días tan duros,

Benim, yaşadığımız bu zor günlerin üstesinden gelmemi sağlayan şey;

Tom sostiene que puede degustar la diferencia entre estas dos marcas de sal.

Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.

Ella sostiene que no sabe nada acerca de él, pero yo no le creo.

O, onun hakkında bir şey bilmediğini iddia ediyor fakat ona inanmıyorum.

Un recuento temprano de su rescate sostiene que un esclavo liguriano salvó al consúl romano,

Nasıl kurtarıldığıyla ilgili ilk söylenegelen, Liguryalı bir kölenin Romalı Konsülü kurtardığı.