Examples of using "Presentaron" in a sentence and their turkish translations:
ve karşıt görüşlüler...
Birçok kişi parti için geldi.
Sadece on kişi partiye geldi.
Onların sunduğu planı gerçekten anlamıyorum.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
Simone'a ve bana uzman görüşü sunuldu.
Öğrencilerin teker teker ayağa kalktılar ve kendilerini tanıttılar.
Ben geçen yıl onunla bir partide tanıştırıldığımı hatırlıyorum.