Examples of using "Preocuparte" in a sentence and their turkish translations:
Endişelenmeyi bırak.
Seni endişelendirmek istemedik.
Endişe etmekte haklıydın.
Onun hakkında üzülmene gerek yok.
İlginiz için teşekkürler.
Dünyada bir bakımın yok.
Fonlar konusunda endişelenmek zorunda değilsiniz.
Bu konuda endişelenmenize gerek yok.
Artık Tom hakkında endişelenmene gerek yok.
Bu konuda endişelenmek zorunda değilsin, tamam mı?
Yavaş yavaş tüm hayvanları önemsemeye başlıyorsun.
Hakkında endişelenecek bir şeyin olduğunu sanmıyorum.
- Artık onun için endişelenmene gerek yok.
- Artık onun için endişelenmenize gerek yok.
O konuda endişelenmeyi kes ve işine odaklan.
- Endişelenmemeye çalışın.
- Endişelenmemeye çalış.
Senin, hakkında üzülecek bir şeyin yok.
İlgin için teşekkür ederim.