Examples of using "Preciosa" in a sentence and their turkish translations:
Çok hoş görünüyorsun.
Fincan güzel.
Ev güzel.
O böylesine güzel bir ses.
O, çok güzel bir çiçekti.
Bu görkemli bir şehir.
Sen de gerçekten güzelsin.
Güzel bir gülümsemesi vardı.
Mary'nin güzel el yazısı var.
- O güzel.
- O güzeldir.
Suzhou çok güzeldir.
- Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.
O güzeldir.
Bu gece harika görünüyorsun.
Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.
Sen muhteşemsin.
Bu güzel bir çiçek.
Geçen hafta güzel bir kız doğurdu.
Çok güzelsin.
Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.
Mercan resifleri çeşitli güzel deniz yaşamı çeker.
Ne sevimli bir bebek! Onu tutabilir miyim?
Arkadaşım Kei güzel, ama başkalarına saygılı değil.
Sadece Mary ile tanıştığımda yaptıklarımı yap. Ona güzel olduğunu söyle.
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
Karım güzel değil. Seninki.
- Tel Aviv güzel bir şehirdir.
- Tel Aviv güzel bir kenttir.