Translation of "Letra" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Letra" in a sentence and their turkish translations:

- Tu letra es muy buena.
- Tienes una letra muy bonita.

- Senin el yazın çok güzel.
- El yazın çok güzel.

Tiene muy mala letra.

Onun çok kötü bir el yazısı var.

¿Cuál es esta letra?

Bu mektup nedir?

¿De quién es esa letra?

Bunların sözleri kime ait?

Apenas puedo leer su letra.

Onun yazısını güçlükle okuyabilirim.

Es la letra de Tom.

Bu Tom'un elyazısı.

¿De quién es esta letra?

Bu kimin el yazısı?

Mi madre tiene buena letra.

Annem iyi bir el yazısına sahiptir.

Mary tiene una letra preciosa.

Mary'nin güzel el yazısı var.

Ella tiene una letra muy cuidada.

Onun düzgün bir el yazısı vardır.

Ella tiene una letra muy bonita.

Çok güzel görünümlü bir el yazısı var.

Él tiene una letra pésima escribiendo.

Onun el yazısı kötü.

Tom tiene una letra muy bonita.

Tom'un çok güzel el yazısı var.

Tom reconoció la letra de Mary.

Tom Mary'nin el yazısını tanıdı.

¿Sabés la letra de esa canción?

O şarkının sözlerini biliyor musun?

Mi hermana tiene muy buena letra.

Kız kardeşimin çok iyi el yazısı var.

La primera letra debería ser mayúscula.

İlk harf büyük yazılmalı.

- La "a" es la primera letra del abecedario.
- "A" es la primera letra del alfabeto.

- "A", alfabenin ilk harfidir.
- A, alfabenin ilk harfidir.

Porque conocen la canción y la letra;

çünkü hepiniz bu şarkıyı ve sözlerini biliyorsunuz.

"A" es la primera letra del alfabeto.

A, alfabenin ilk harfidir.

¿Cómo es la letra de esa canción?

O şarkının sözleri nedir?

Escriba con cuidado y con letra legible.

Dikkatli ve okunaklı yaz.

Escribes muy mal, no entiendo tu letra.

Senin el yazın çok kötü, onu okuyamıyorum.

¿Te sabes la letra de esta canción?

Bu şarkının sözlerini biliyor musun?

¿Qué no te gusta de tu letra?

Neden el yazını beğenmiyorsun?

- Bill escribió la carta.
- Bill escribió la letra.

- Bill mektup yazdı.
- Mektubu Bill yazdı.

La "b" es la segunda letra del abecedario.

"B" alfabenin ikinci harfidir.

La "a" es la primera letra del abecedario.

"A", alfabenin ilk harfidir.

El teclado suizo no tiene la letra ß.

İsviçre klavyesi scharfes s içermez.

Esta es su letra, pero no está firmada.

Bu onun mektubu, ancak imzalanmamış.

Álif es la primera letra del alfabeto árabe.

Elif, Arap alfabesinin ilk harfidir.

- Él escribió una letra.
- Él escribió una carta.

O bir mektup yazdı.

¿Cuál es tu letra de una canción favorita?

Gözde şarkı sözün nedir?

Puedo cantar esta canción sin ver la letra.

Ben sözlerine bakmadan bu şarkıyı söyleyebilirim.

- El diccionario es incompleto. Sólo llega a la letra J.
- El diccionario está incompleto. Sólo llega hasta la letra "J".

Sözlük eksik. Sadece J harfine kadar gidiyor.

No me acuerdo de la letra de la canción.

Şarkı sözlerini hatırlayamıyorum.

Al comienzo de la frase se usa letra mayúscula.

Bir cümlenin başında büyük harf kullanılır.

La letra de mi tío es difícil de leer.

Amcamın el yazısını okumak zordur.

Miraba el tamaño de la letra, el color, la posición,

Şunlara bakardım: yazı boyutu, renk, konum,

La letra x en matemáticas usualmente representa un valor desconocido.

"X" sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.

Conozco la melodía, pero no me acuerdo de la letra.

O melodiyi biliyorum ama sözleri hatırlayamıyorum.

- No es posible leer su letra.
- Es imposible de descifrar su escritura.

Onun el yazısını okumak imkansızdır.

Encontré la letra de la canción pero no puedo copiarla y pegarla.

Şarkı sözlerini buldum,ama bunları kopyalayıp yapıştıramam.

- Él escribió una letra.
- Él escribió una carta.
- Ella escribió una carta.

- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.

La letra del himno nacional de Canadá se escribió primero en francés.

Kanada milli marşının metni önce Fransızca olarak yazıldı.

Todos los sustantivos en alemán son escritos con la primera letra en mayúscula.

Almanca'da bütün isimler büyük harfle yazılır.

- Me tomó tres horas escribir esta letra.
- Me tomó tres horas escribir la carta.

Mektubu yazmak üç saatimi aldı.

Su letra se inclina hacia adelante, mientras que la de ella se inclina hacia atrás.

Onunki geriye doğru eğimli iken onun el yazısı ileri doğru eğimlidir.

Hay un espacio en blanco delante de la primera letra de la frase que debería eliminarse.

Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.

Tom se puede acordar de los acordes de la canción, pero no de toda la letra.

Tom şarkı akortlarını hatırlayabiliyor, fakat bütün sözleri hatırlayamıyor.

- Si buscas las letras, realmente no significan mucho.
- Si observas la letra de la canción, no tiene mucho significado.

Eğer şarkı sözlerine bakarsan, çok anlam taşımıyor.

En inglés al menos, el nombre de todos los continentes termina con la misma letra con la que empieza.

En azından ingilizce olarak, tüm kıtaların adı, başladıkları harfle biter.

- Todos los sustantivos en alemán son escritos con la primera letra en mayúscula.
- Todos los sustantivos en alemán van con inicial en mayúscula.

Almanca'da bütün isimler büyük harfle yazılır.

- "Jingle Bells," la popular canción en tiempos navideños, en realidad no es una canción navideña. La letra no dice nada sobre navidad.
- "Jingle Bells", la famosa canción navideña, en realidad no tiene nada de navideña. El texto no hace mención alguna de la Navidad.

"Jingle Bells," Noel zamanı yaklaştığında popüler bir şarkı, aslında bir Noel şarkısı değildir. Sözleri Noel hakkında bir şey söylemiyor.