Examples of using "Polonia" in a sentence and their turkish translations:
Polonya büyük bir ülkedir.
Bugün Polonya'da seçim günüdür.
Hala Polonya'dayız sanıyorum!
Hitler Polonya'yı 1939'da işgal etti.
Şimdi Polonya'da ne oluyor?
Polonya, Orta Avrupa'da bulunmaktadır.
Polonya'nın başkenti Varşova'dır.
Polonya'da bir tatile gitmek istiyorum.
Endonezya bayrağı ile Polonya'nınki birbirine benziyor.
Ben Polonya'ya bir havayolu mektup göndermek istiyorum.
Tímea, Polonya'da yaşayan bir Macardır.
Aralık ayında, savaş Polonya'ya taşındı.
Niemen Nehri'ni geçerek Polonya'ya giden son kişi oldu.
Polonya 120 yıl boyunca bir ulus olarak var olmayı durdurdu.
Avrupanın içlerine doğru akınları;Polonya,Macaristan ve balkanlara kadar ulaştı.
13 Aralık 1981'de Polonya'da sıkıyönetim ilan edildi.
O kadar Wagner'i dinleyemem. Polonya'yı fethetme dürtüsüne başlıyorum.
- Hem Magdalena, hem de Ania; Polonyalıdır.
- Hem Magdalena hem de Ania Polonyalıdır.
Hem Piotr, hem de Lech; Polonyalıdır.
Ertesi yıl Polonya'da, tümeni Pultusk'ta zorlu bir savaş gördü, ancak daha sonra