Translation of "Piscina" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Piscina" in a sentence and their turkish translations:

No tenemos piscina.

Bizim bir havuzumuz yok.

Él tiene una piscina.

Onun bir yüzme havuzu var.

No tenemos una piscina.

Bir yüzme havuzumuz yok.

Tom tiene una piscina.

Tom'un bir yüzme havuzu var.

Está nadando en la piscina.

O havuzda yüzüyor.

Tom saltó a la piscina.

Tom yüzme havuzuna atladı.

Fuimos a una piscina municipal.

Halka açık bir havuza gittik.

Puedes usar la piscina del hotel.

Otelin yüzme havuzunu kullanabilirsiniz.

Ella le empujó a la piscina.

Onu yüzme havuzuna itti.

Ellas fueron a la piscina pública.

Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.

Tom se zambulló en la piscina.

Tom havuza daldı.

La piscina está abierta al público.

Yüzme havuzu halka açık.

Tom se cayó a la piscina.

Tom havuza düştü.

Tomás tiene una casa con piscina.

Tom'un havuzlu bir evi var.

Hay tres niños en la piscina.

Yüzme havuzunda üç çocuk var.

Hagamos una muestra ahora. Considera una piscina

şimdi bir örneklendirme yapalım. Bir havuz düşünün

Hagamos una pequeña onda en la piscina

havuzda küçük bir dalgalandırma yapalım

No me gusta nadar en la piscina.

Havuzda yüzmeyi sevmiyorum.

La escuela se jacta una excelente piscina.

Okul güzel bir yüzme havuzuyla övünür.

Ella se ha ido a la piscina.

O, yüzme havuzuna gitti.

La piscina está llena de agua limpia.

Havuz temiz su dolu.

- No había nadie en la pileta.
- No había nadie en la piscina.
- No quedaba nadie en la piscina.

Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.

Los macacos pasan horas en esta piscina termal.

Makaklar, bu termal havuzda saatlerce kalır.

Poner un plato de plástico sobre la piscina

havuzun üzerine bir plastik tabak koyun

Él ha empujado el gato a la piscina.

O, kediyi yüzme havuzuna itti.

Ellas pasaron la tarde alrededor de la piscina.

Onlar öğleden sonrayı havuzun etrafında geçirdiler.

Ellas están tomando sol alrededor de la piscina.

Onlar havuzun etrafında güneşleniyorlar.

Me quedaré en la piscina un rato más.

Havuzda biraz daha kalacağım.

La chica nadando en la piscina es mi prima.

Havuzda yüzen kız kuzenimdir.

Tom y Mary se compraron una casa con piscina.

Tom ve Mary havuzlu bir ev satın aldı.

En verano voy a la piscina todos los días.

Yazları her gün havuza giderim.

Mary es de piscina y Tom es de mar.

Mary bir havuz tipidir ve Tom bir okyanus tipidir.

Tom no sabe lo profunda que es la piscina.

Tom havuzun ne kadar derin olduğunu bilmiyor.

La piscina está cerrada porque están cambiando los baldosines rotos.

Onlar kırılan fayansları değiştirdikleri için havuz kapalı.

- Ellos compraron una casa con pileta.
- Compraron una casa con piscina.

Onlar yüzme havuzlu bir ev satın aldılar.

La piscina es usada en común por todos los niños del vecindario.

Havuz mahallede tüm çocuklar tarafından ortak kullanılır.

Tom dijo que no podría limpiar la piscina mañana por la tarde.

Tom yarın öğleden sonra havuzu temizleyemeyeceğini söyledi.

No voy a la piscina esta tarde porque tengo un resfrío y tos.

Bu öğleden sonra havuza gelmiyorum çünkü soğuk algınlığı ve öksürüğüm var.

Los niños de menos de trece años no son admitidos en esta piscina.

On üç yaşın altındaki çocuklar bu yüzme havuzuna kabul edilmemektedir.

- Ella perdió la llave de su locker mientras nadaba en la alberca.
- Ella perdió la llave de su consigna mientras nadaba en la piscina.
- Ella perdió la llave de su ropero mientras nadaba en la piscina.

O yüzme havuzunda yüzerken kilitli dolabının anahtarını kaybetti.

- Era una casa quinta completa, con pileta, parrilla, campo de fútbol y mesa de billar.
- Era una casa de campo muy completa, con piscina, barbacoa, campo de fútbol y mesa de billar.

Yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masalı kır evi tamamlandı.