Translation of "Pimienta" in Turkish

- Echas demasiada pimienta.
- Le echaste demasiada pimienta.

Çok fazla biber koydun.

- Agrégale tantito más pimienta.
- Pon un poco más de pimienta.

Biraz daha biber ekle.

- ¿Quieres que se le ponga pimienta?
- ¿Lo quieres con pimienta?

Üstüne biber ister misiniz?

¿Puedes pasarme la pimienta?

Lütfen bana biberi uzatır mısın?

¿Lo quieres con pimienta?

Üzerine biber istiyor musun?

Por favor, pásame la pimienta.

Lütfen biberi bana uzat.

Le has puesto demasiada pimienta.

Onun içine çok fazla biber koydun.

Pásame el molinillo de pimienta.

Karabiber değirmenini bana uzat.

- Pásame la sal y la pimienta, por favor.
- Páseme la sal y la pimienta, por favor.
- Pásenme la sal y la pimienta, por favor.
- Pasadme la sal y la pimienta, por favor.

Bana tuzu ve biberi uzat lütfen.

Por favor, dame sal y pimienta.

Lütfen bana tuz ve biber ver.

Su boca ardía por la pimienta.

Biber onun ağzını yaktı.

Agregue sal y pimienta al gusto.

Tat vermek için tuz ve biber ilave et.

¿Podrías pasarme la pimienta, por favor?

- Bana biberi uzatır mısın lütfen?
- Bana biberi uzatır mısın lütfen.

- ¡No le eches tanta pimienta a la sopa!
- ¡No pongas tanta pimienta en la sopa!

Çorbaya o kadar çok biber koyma.

Condimenté el pescado con sal y pimienta.

Tuz ve biberle balığı çeşnilendirdim.

Tráigame una sopa, por favor. Sin pimienta.

Bana biraz çorba getirin, lütfen. Biber olmadan.

Nos acabamos de quedar sin sal ni pimienta.

Bizim sadece tuz ve biberimiz tükendi.

¿Qué tal si añadimos un toque de pimienta?

Bir tutam biber eklemeye ne dersin?

Disculpe, ¿podría pasarme la sal y la pimienta?

Lütfen bana tuzu ve karabiberi uzatır mısın?

¿Puedes darme la sal y la pimienta, por favor?

Lütfen bana tuzu ve karabiberi verir misin?

Tom pensó que Mary sabía en dónde comprar pimienta negra.

Tom Mary'nin kara biberi nereden alacağını bildiğini düşündü.

Esto aumenta las dudas y se convierte en sal y pimienta.

Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor

Tom me pidió que le pasara la sal y la pimienta.

Tom benden ona tuz ve biberi vermemi istedi.

La única especia que Tom le pone a la carne es pimienta.

Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.