Examples of using "Enseñarme" in a sentence and their turkish translations:
Bana Fransızca öğretebilir misin?
- Bana (bunu ) öğretebilir misin?
- Bana (bunu) öğretebilir misin?
Bunu bana öğretmelisin.
Bana Portekizce öğretebilir misin?
Bana Fransızca öğretebilir misin?
Bana o kravatı gösterir misin?
- O kitabı bana gösterebilir misin?
- O kitabı bana gösterebilir misiniz?
Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
Bana kampüsü gösterir misin?
Sen bildiklerini bana öğretmelisin.
Bana bir şey göstermek istediğini biliyorum.
Dönüş biletinizi bana gösterir misiniz?
Bana Japonca öğrettiğin için teşekkürler.
Tom bana Fransızca öğretmek istediğini söyledi.
Gaydanın nasıl çalınacağını bana öğretebilir misin?
Bana fiyatların listesini gösterebilir misin?
Lütfen bana yolu gösterir misin?
Dün ne aldığını bana gösterir misin?
Bana yolu göstermeniz büyük kibarlık.
Bana gayda çalmayı öğretebileceğini düşünüyor musun?
Lütfen bana fotoğraf albümünü gösterir misin?
Affedersiniz, çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz?
- Bana nasıl uçacağımı öğretebilir misin?
- Bana uçmayı öğretir misin?
O bana istasyona giden yolu gösterme zahmetine katlandı.
Bana dövüşmeyi öğretebilir misin?