Translation of "Pagué" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Pagué" in a sentence and their turkish translations:

Pagué.

Ödedim.

No pagué.

Ödemedim.

Pagué en efectivo.

Ben nakit ödedim.

Ya te pagué.

Sana zaten ödedim.

Ya lo pagué.

Bunu zaten ödedim.

Pagué la cuenta.

Ben faturayı ödedim.

Pagué mis cuentas.

Ben faturalarımı ödedim.

Le pagué cinco dólares.

Ona beş dolar ödedim.

Le pagué el dinero.

Ona parayı ödedim.

Le pagué cuatro dólares.

Ona dört dolar ödedim.

Pagué 200 $ en impuestos.

Ben 200 dolar vergi ödedim.

Pagué unos 50 dólares.

Yaklaşık elli dolar ödeme yaptım.

Yo pagué las entradas.

Ben biletleri ödedim.

Pagué esas compras en efectivo.

Alım için peşin ödedim.

Pagué mis compras en efectivo.

Alımlarım için nakit ödedim.

Pagué en efectivo el coche.

Araba için nakit ödedim.

Ya pagué la primera lección.

İlk ders için zaten ödeme yaptım.

Pagué 40.000 yenes por esta grabadora.

Bu teyp için 40,000 yen ödedim.

Pagué muy poco por el cuadro.

Ben resim için sadece önemsiz bir miktar ödedim.

Pagué 2.000 yenes por este atlas.

Bu atlas için 2,000 yen ödedim.

Pagué cinco dólares por este libro.

Bu kitap için beş dolar ödedim.

Pagué 800 yenes por este libro.

Bu kitap için 800 yen ödedim.

Pagué 300 dólares por esta guitarra.

- Bu gitara 300 dolar verdim.
- Bu gitara 300 dolar para verdim.
- Bu gitara 300 dolar ödedim.

Pagué cinco dólares por el libro.

Kitap için beş dolar ödedim.

Pagué 5 dólares por la comida.

Ben yemek için 5 dolar ödedim.

Pagué 200 dólares por esta bolsa.

Bu çanta için 200 dolar ödedim.

Le pagué a ella cinco dólares.

Ona beş dolar ödedim.

Le pagué el dinero la semana pasada.

Parayı ona geçen hafta ödedim.

Pagué dos mil yenes por el libro.

Kitap için iki bin yen ödedim.

Lo pagué con la tarjeta de crédito.

Kredi kartıyla ödedim.

Algunas cosas las pagué con la tarjeta de débito.

Bazı şeyleri hesap kartıyla ödedim.

Le pagué a Tom treinta dólares para que me ayudara.

Tom'un bana yardım etmesi için otuz dolar ödedim.

No tenía suficiente efectivo, así que pagué con tarjeta de crédito.

Yeterli param yoktu, bu yüzden kredi kartıyla ödedim.

Pagué 2,000 yen para que el paquete fuera enviado por vía aérea.

Kolinin hava yoluyla gönderilmesi için 2.000 yen ödedim.

- Pensé que ella estaba enojada conmigo por no pagar la cuenta a tiempo.
- Creía que estaba enfadada conmigo porque no pagué a tiempo la factura.

Faturayı zamanında ödemediğim için bana kızgın olduğunu düşündüm.