Translation of "Efectivo" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Efectivo" in a sentence and their turkish translations:

Es muy efectivo.

O çok etkili.

Pagué en efectivo.

Ben nakit ödedim.

Pago en efectivo.

Ben nakit öderim.

No es efectivo.

Bu etkili değil.

- Necesito dinero en efectivo.
- Necesito efectivo.
- Necesito dinero en metálico.

Nakite ihtiyacım var.

Quisiera pagar en efectivo.

Nakit ödemek istiyorum.

- Tom no trae mucho efectivo.
- Tom no anda con mucho efectivo.

Tom çok miktarda nakit taşımaz.

Pagué esas compras en efectivo.

Alım için peşin ödedim.

Solo es efectivo a quemarropa.

Bu sadece yakın mesafede etkili.

No. Quiero pagar en efectivo.

Hayır. Ben nakit ödemek istiyorum.

¿Vas a pagar en efectivo?

Nakit mi ödeyeceksin?

Este restaurante solo acepta efectivo.

Bu restoran sadece nakit kabul eder.

¿Quiere usted pagar en efectivo?

Nakit ödemek ister misiniz?

Pagué mis compras en efectivo.

Alımlarım için nakit ödedim.

Pagué en efectivo el coche.

Araba için nakit ödedim.

Tom necesita algo de efectivo.

Tom'un biraz nakite ihtiyacı vardı.

¿Va a pagar en efectivo?

Nakit mi ödeyeceksiniz?

Quiero que me paguen en efectivo.

Bana nakit ödenmesini istiyorum.

Asumo que me pagará en efectivo.

Herhâlde parayı bana nakit olarak ödeyeceksin.

Tom no tiene nada de efectivo.

Tom'un hiç nakiti yok.

Tom anda sin efectivo a mano.

Tom'un elinde hiç nakiti yok.

No hay un tratamiento seguro y efectivo.

Güvenli ve etkili bir tedavi mevcut değil.

¿En efectivo o con tarjeta de crédito?

Nakit mi ya da kredi kartı mı?

¿Hay algún descuento si pago en efectivo?

Peşin ödersen bir indirim var mı?

Me gustaría retirar algún dinero en efectivo.

Biraz para çekmek istiyorum.

Tom finalmente se hizo con el efectivo.

- Tom nihayet nakit parayı buldu.
- Tom sonunda parayı denkleştirdi.

Falta un anillo y algo de efectivo.

Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi

¿Si pago en efectivo me da un descuento?

- Peşin ödersem indirim yapıyor musunuz?
- Nakit ödersem, indirimli alabilir miyim?

Sobre cómo ser más efectivo usando el humor.

Birleşik Devletler'deki yüzlerce kuruluşla çalıştım.

Eso es incluso más efectivo que palabras como "Socorro".

''yardım edin'' kelimesinden daha etkili.

¿Tengo derecho a un descuento si pago en efectivo?

Nakit ödersem bir indirim olur mu?

Todo el mundo está guardando su dinero en efectivo.

Herkes kendi nakitini stokluyor.

A día de hoy, no hay tratamiento efectivo o cura,

Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,

- Me gustaría pagar en efectivo.
- Me gustaría pagar con dinero.

Nakit olarak ödemek istiyorum.

Normalmente pago con tarjeta de crédito en lugar de efectivo.

Normalde nakit yerine kredi kartıyla öderim.

- Momentáneamente estoy corto de efectivo.
- Ahora mismo ando escaso de fondos.

Şu an nakit sıkıntısı çekiyorum.

Pensé que Tom iría a banco a sacar algo de efectivo.

Tom'un bankaya gideceğini ve biraz para alacağını düşündüm.

- ¿Va usted a pagar al contado?
- ¿Va a pagar en efectivo?

- Nakit mi ödeyeceksiniz?
- Nakit mi ödeyeceksin?

Por favor, pague en efectivo y no con tarjeta de crédito.

Lütfen kredi kartı ile değil, nakit ödeme yapın.

No tenía suficiente efectivo, así que pagué con tarjeta de crédito.

Yeterli param yoktu, bu yüzden kredi kartıyla ödedim.

Y si eres negro o latino y han establecido una fianza en efectivo,

Siyahi veya Latinseniz ve kefalet belirlendiyse

Existe una necesidad urgente de encontrar un método más efectivo para tratar esta enfermedad.

Bu hastalığı tedavi edecek daha etkili bir yönteme acil olarak ihtiyaç var.

¿Crees que haya que poder hacerse pasar por un hablante nativo para ser un espía efectivo?

Yerli bir konuşmacı olmana rağmen etkili bir casus olmak için sınavı geçebilmek zorunda olduğunu düşünüyor musun?

Él no dijo nada en cuanto a si iba a pagar en efectivo o con un cheque.

Peşin mi ya da çekle mi ödeyeceği konusunda o hiçbir şey söylemedi.