Examples of using "Hables" in a sentence and their turkish translations:
Benimle konuşma.
- Konuşma.
- Konuşmayın.
- Konuşmayınız.
Öyle konuşma.
Benimle konuşma.
Saçmalama!
Yüksek sesle konuşma.
Çok hızlı konuşmayın.
Japonca konuşma.
Derste başkalarıyla konuşma!
Yabancılarla asla konuşma.
Onunla o şekilde konuşmayın.
Benimle öyle konuşma!
Konuşma!
Benimle daha fazla konuşma.
Lütfen konuşma.
Yabancılarla konuşma.
Tom hakkında konuşma.
Sınıfta konuşma.
Benimle o şekilde konuşma!
Ağzın doluyken konuşma.
Sessiz ol. Sınıfta konuşma.
Benimle Fransızca konuşma.
Tom'la konuşmanı istiyorum.
Burada yüksek sesle konuşmayın.
Bana Tom'dan bahsetme.
Yemek yerken konuşma.
Ders esnasında konuşma.
Benimle din hakkında konuşma.
O araba sürerken onunla konuşma.
Tom, Mary ile konuşacağını umuyor.
- Ondan bahsetmeyin.
- O konu hakkında konuşmayın.
- Başkalarının hakkında asla kötü konuşma.
- Başkaları hakkında asla kötü konuşma.
Saçmalama!
O, çalışırken onunla konuşma.
Ben çalışırken benimle konuşma.
Lütfen çok hızlı konuşma.
Lütfen çok hızlı konuşma.
Onunla öyle konuşma.
Benimle bu şekilde konuşma.
- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.
- Ağzın dolu konuşma!
- Ağzın doluyken konuşma!
Ebeveynlerim hakkında öyle konuşma!
Tom ile konuşurken dikkatli ol.
Sınıf arkadaşlarınız hakkında kötü konuşmayın.
Fazla söze hacet yok!
Babası onu uyardı: "Onunla konuşma".
Dersin ortasında konuşma.
Yemek sırasında iş konuşma.
Bana Tom'dan bahsetmeni istiyorum.
Çok yüksek sesle konuşma. Onu uyandıracaksın.
Onunla o şekilde konuşma. O benim kız arkadaşım.
Çok yüksek sesle konuşmana gerek yok.
Okuma odasında konuşma.
Yemek yerken işten bahsetme.
Tom hakkında o şekilde konuşma.
Bir daha benimle hiç öyle konuşma.
Benimle bu şekilde konuşmana izin vermeyeceğim.
Ve o andan itibaren kimseyle görüşmeyin
O, arabayı kullanırken sürücüyle konuşmayın.
Nasıl oluyor da İngilizceyi bu kadar iyi biliyorsun?
Onların arkalarından insanlar hakkında konuşma.
İş hakkında konuşma! tatildeyiz.
Tom'a partiden bahsetme.
Konudan kimseye bahsetme.
Sanırım onunla konuşsan iyi olur.
Artık onlarla konuşmanın faydası yok.
Sınıfta konuşma.
Annenin benimle konuşmanı istemediğini biliyorum
- Saçmalama!
- Boş konuşma.
Yüksek sesle konuşmana gerek yok.
İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkma.
O senden seks yaşamını anlatmanı istemiyor.
Benimle Tom hakkında konuşma. Biz dargınız.
Diğerleri hakkında kötü konuşmayın.
Lütfen çok hızlı konuşma.
Herkesin önünde onun hakkında kötü konuşma!
Benimle konuşma!
- Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.
- Çok yüksek sesle konuşmana gerek yok.
Kutsal şeylere karşı şaka bile olsa bu kadar saygısızca konuşma.
Bazen seninle konuşmak istemeyeceğini düşündüğün insanlar senin onlarla konuşmanı bekleyen insanlardır.
Burada değilmişim gibi benim hakkımda konuşma.