Examples of using "Orgullosa" in a sentence and their turkish translations:
Seninle gurur duyuyorum.
O, çocuklarıyla gurur duyar.
Tom'la gurur duyuyorum.
O kızıyla gurur duymaktadır.
Kanadalı olmaktan gurur duyuyorum.
O, lisesi ile gurur duyuyor.
O, oğullarıyla gurur duyuyor.
Ben bana gurur duyulmasını istiyorum.
Kızımla çok gurur duyuyorum.
Her zaman Tom'la gurur duydum.
O, oğlu ile gurur duymaktadır.
O, kızıyla çok gurur duyuyor.
O, yetenekleriyle gurur duyuyor.
O, öğrencileriyle gurur duymaktadır.
Keiko ailesiyle gurur duymaktadır.
Babasıyla çok gurur duyuyordu.
Ailem benimle çok gurur duyuyor.
O, kızıyla gurur duyar.
Brezilya'daki insanlar onunla gurur duyuyordu.
Ondan yardım istemeyecek kadar çok gururluydu.
Yemek pişirme yeteneğiyle ilgili kendisiyle gurur duyar.
Benimle gurur duyuyor musun?
Seninle gurur duyuyorum.
Gençliğinde güzelliğine güveniyordu.
Bundan gurur duymuyorum.
Çocuklarımla gurur duyuyorum.
Oğlumla gurur duyuyorum.
Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.
Annem sık sık benimle gurur duyduğunu söyledi.
Şirketimizdeki başka hiçbir kadın onun kadar gururlu değil.
Oğlunun doktor olmasıyla gurur duyuyor.
Gençlerde sık sık olduğu gibi, o kendini beğenmiş.
insanları parçası olmaktan gururlandırmada çok önemlidir.
Seninle hiç bu kadar gurur duymamıştım.
Yaptıklarımdan gurur duymuyorum.
Bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Kızınızla çok gurur duyuyor olmalısınız.
Bütün öğrencilerimin mezun olmasından gurur duyuyorum.
Babanla gurur duyuyor musun?
Ben gurur duymadığım bazı şeyler yaptım.
Ben babamın iyi bir aşçı olmasından gurur duyuyorum.
Ondan gurur duymuyorum.
Seninle gurur duyuyorum.