Examples of using "Nativos" in a sentence and their turkish translations:
Yerliler huzursuz.
Ben yerli Amerikalıları seviyorum.
Yerliler bugün huzursuzlar.
Yerliler huzursuz oluyorlar.
Ana dilini konuşan bir sürü arkadaşım var.
Çiçek Kızılderililer tarafından bilinmiyordu.
O yerliler ile samimi bir ilişki kurdu.
- Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.
- Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.
Yerliler topraklarını istilacılara karşı savunmak zorundalar.
Kaptan Cook konukseverliklerinden dolayı yerlilere teşekkür etti.
Ben sadece İngilizceyi, onu ana dili olarak konuşanlardan korumaya çalışan bir göçmenim.
Yerliler bir silah sesi duydular ve işgalcilerin ormanda olduklarını düşündüler.
Oğlumun okulundaki tüm İngilizce öğretmenleri, anadil konuşurudurlar.
Akıcı olarak konuşan çok arkadaşım var fakat hâlâ yerliler gibi ses çıkaramıyorlar.
Bir yabancı dili öğrenmenin bir yolu o dilin konuşuru ile iletişim içinde olmaktır.
Ana dili Esperanto olan ilk kişi 1904'te doğdu. Günümüzde ise ana dili Esperanto olan birkaç bin kişi var.