Translation of "Miras" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Miras" in a sentence and their turkish translations:

Me miras extraño.

Bana tuhaf tuhaf bakıyorsun.

¿Por qué me miras?

Neden bana bakıyorsun?

Cuando miras la fuente extranjera

yabancı olan kaynağa baktığınızda ise

- ¿Qué estás mirando?
- ¿Qué miras?

Neye bakıyorsun?

Si lo miras de cerca, no ves nada.

Yakından bakarsan hiçbir şey görmezsin.

- ¿Cuáles son sus miras?
- ¿Cuáles son sus intenciones?

Amaçların neler?

¿Cuántas veces al día te miras al espejo?

Günde kaç kaç kez aynada kendinize bakarsınız?

miras la arquitectura local, los precedentes que están allí.

yerel mimariyi inceliyorsun, daha önceki örneklere bakıyorsun.

En realidad, si lo miras, esos años son hermosos.

Ya aslında bakarsan o yıllar güzelmiş ha

Y cuando miras abajo la bola rehecha aparece aquí de nuevo,

ve buraya baktığınızda toplar bizi başladığımız

Te miras al espejo y te sientes un asco de persona.

Aynaya bak ve kendini boktan hisset.

- ¿Por qué me miras así?
- ¿Por qué me estás mirando así?

Niye bana böyle bakıyorsun?

Cuando miras desde el avión la curvatura del mundo o su redondez

uçaktan dışarı baktığınızda dünyanın eğriliğine dair veya yuvarlalığına dair

Sí, si lo miras, confirmo esta información de cinco o seis fuentes diferentes.

Evet aslında bakarsanız beş altı farklı kaynaktan bunları teyit ediyorum bu bilgileri

- ¿Qué estás mirando?
- ¿Qué estáis mirando?
- ¿Qué miras?
- ¿Qué están mirando?
- ¿Qué está mirando?

Neye bakıyorsun?

Cuando me miras con este conjunto, ciertamente me veo como un atleta, pero la verdad es que no hago ningún deporte en absoluto.

Bu kıyafet içinde sporcu gibi oldum da, ben hiç spor yapmıyorum ki.

- Si ves a tu alrededor, vas a ver a mucha gente haciendo lo mismo.
- Si miras alrededor, verás a muchas personas haciendo lo mismo.

Etrafına bakarsan, aynı şeyi yapan bir sürü insan göreceksin.