Translation of "Matemática" in Turkish

Estoy flojo en matemática.

Matematikte zayıfım.

La matemática es una mierda.

Matematik bir fahişedir.

La matemática pura es religión.

Saf matematik, dindir.

En teoría, estoy haciendo matemática.

Teorik olarak, ben matematik yapıyorum.

Nuestra primera lección es matemática.

Bizim ilk dersimiz matematik.

La matemática es una materia interesante.

Matematik ilginç bir konudur.

La matemática se escribe para los matemáticos.

Matematik, matematikçiler için yazılır.

¿Cómo es un error posible en matemática?

Matematikte nasıl bir hata mümkün olur?

La matemática es la única buena metafísica.

Matematik sadece iyi metafiziktir.

La matemática es la lengua del universo.

Matematik, evrenin dilidir.

Él es un genio de la matemática.

O bir matematik dehasıdır.

Muy parecida a la ansiedad matemática que estudio.

Matematik endişesi olanlarınkine benzer.

El álgebra es una rama de la matemática.

Cebir matematiğin bir branşıdır.

La matemática es tan antigua como el Hombre.

Matematik insan kadar eskidir.

La matemática es la música de la razón.

Matematik, aklın müziğidir.

La matemática es la reina de las ciencias.

Matematik, bilimlerin kraliçesidir.

En un momento yo sabía tanto química como matemática.

Bir zamanlar matematik bildiğim kadar kimya bilirdim.

Que me ayudaron a salir de mi mente puramente matemática

devam eden şeyler hakkında konuşmama yardımcı olacak

Cuando los padres se preocupan por su propia habilidad matemática

Kendi matematik becerilerinden endişe eden

No te molestaré porque esto es un poco de matemática.

burası işin biraz fazla matematik kısmı olduğu için canınızı sıkmayacağım

Él es profesor de física, pero también puede enseñar matemática.

O fizik öğretmeni ama matematik de öğretebilir.

Jack no cometió ningún error en el examen de matemática.

Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.

- La matemática no es simplemente la memorización de fórmulas.
- Matemáticas no es solo memorizar las formulas.

Matematik sadece formülleri ezberlemek değildir.

La figura más importante de la matemática del siglo XIX es, sin lugar a dudas, Gauss.

On dokuzuncu yüzyılın matematiğinin en önemli figürü kesinlikle, Gauss.

La matemática no conoce razas o fronteras geográficas; para las matemáticas, el mundo cultural es un solo país.

Matematik hiçbir ırk veya coğrafi sınır tanımaz; matematik için, kültürel dünya tek ülkedir.

Matemática es la parte de la ciencia que podrías continuar haciendo si despertaras mañana y descubrieras que el universo se ha ido.

Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.