Translation of "Lanza" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Lanza" in a sentence and their turkish translations:

Por favor, lanza la bola.

Lütfen topu at.

Lanza la pelota hacia Tom.

Topu Tom'a at.

Lanza tu pistola hacia aquí.

Silahını buraya fırlat.

- Lanza el dado.
- Tira el dado.

Zarı at.

él lanza una historia porque hice esto

hikaye atıyor ben bunu yaptım diye

Tom apuñaló a Mary con una lanza.

Tom Mary'yi bir zıpkınla yaraladı.

Una lanza no cabe en un saco.

Mızrak çuvala sığmaz.

- Lanza una moneda.
- Tira una moneda al aire.

Yazı tura at.

Tom se pasó de lanza con su broma.

- Tom'un şakası eşek şakasına döndü.
- Tom şakanın dozunu kaçırdı.

Sin escape, el ágil invasor se lanza de nuevo.

Kaçamayan çevik istilacı tekrar atağa geçiyor.

Cuando la vida te lanza un limón, ¡haz limonada!

Hayat sana limon attığı zaman, limonata yap!

Tengo una lanza y un lobo que se ve agresivo.

Bir mızrağım... Ve sinirli görünen bir kurt var.

La punta de la lanza fue bañada en un veneno mortal.

Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.

- Tira los dados.
- Arroja los dados.
- Lanza el dado.
- Tira el dado.

Zarı at.

La pelota se lanza al aire así, se dice el nombre de alguien

top böyle havaya atılır birisinin ismi söylenir

El cuerpo gigante de Davout fue la punta de lanza de la invasión de Napoleón.

Davout'un dev birliği, Napolyon'un işgalinin mızrak ucuydu.

El rey Olaf muere luchando en la primera fila y es derribado por una serie de golpes de lanza

Kral Olaf ön saflarda savaşırken öldürüldü ve bir dizi mızrak ve balta darbesiyle yere

En 1998, Dan Brown lanza "Fortaleza Digital". Cinco años más tarde concluía otro best-seller "El Código Da Vinci".

Dan Brown 1998 yılında " Dijital Kale"yi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller " Da Vinci Şifresi"ni tamamlandı.