Translation of "Fino" in Turkish

0.067 sec.

Examples of using "Fino" in a sentence and their turkish translations:

Está hecho de algodón fino.

İnce pamuktan yapılmıştır.

El hielo es demasiado fino para soportar tu peso.

Buz senin ağırlığını taşıyamayacak kadar ince.

Sin duda, hoy te ves fino como un violín.

- Bugün gerçekten turp gibi görünüyorsun.
- Bugün gerçekten çakı gibisin.
- Bugün bomba gibi görünüyorsun gerçekten.

El hielo es tan fino, que no aguantaría tu peso.

- Buz senin ağırlığını taşımayacak kadar ince.
- Buz o kadar ince ki senin ağırlığını taşımaz.

Los bordados en el interior estaban cubiertos con un fino yeso

içeride bulunan işlemeler ince bir sıva ile kapatıldı

El suelo es solo un fino velo que cubre la superficie de la tierra,

Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü

- Tom tiene una salud de fierro.
- Tom parece estar tan fino como un violín afinado.
- Tom parece estar en plena forma.

- Tom formda görünüyor.
- Tom çok sağlıklı görünüyor.
- Tom turp gibi görünüyor.