Translation of "Examen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Examen" in a sentence and their turkish translations:

- Él reprobó el examen.
- Reprobó el examen.

O, sınavda başarısız oldu.

- Mañana tengo un examen.
- Tengo un examen mañana.

Yarın bir sınavım var.

Suspendí el examen.

Sınavda başarısız oldum.

Era un examen.

O bir sınavdı.

Tuvimos un examen.

Sınav olduk.

¿Pasó el examen?

O testi geçti mi?

- ¿Cómo te fue el examen?
- ¿Cómo salió el examen?

Sınav nasıl geçti?

- Apenas aprobó el examen.
- Aprobó el examen por los pelos.

O sınavı zorla geçti.

- ¿A qué hora empieza el examen?
- ¿Cuándo comienza el examen?

Sınav ne zaman başlar?

- Este examen no está tan difícil.
- Este examen no está muy difícil.
- Este examen no es muy difícil.
- Este examen no es tan difícil.

Bu sınav o kadar zor değil.

A aprobar un examen,

kalp krizinden kurtulmak için,

Mañana tenemos un examen.

- Bizim yarın bir testimiz var.
- Yarın bir sınav olacağız.

Ella aprobó el examen.

O, sınavı geçti.

Mañana tengo un examen.

Yarın bir sınavım var.

Teníamos un examen oral.

Bizim sözlü sınavımız vardı.

¿Será un examen difícil?

Zor bir sınav mı olacak?

John aprobó el examen.

John sınavı geçti.

¿Lograste aprobar el examen?

Testi geçebildiniz mi?

Estudian para el examen.

- Sınava hazırlanıyorlar.
- Sınav için çalışıyorlar.
- Sınava çalışıyorlar.

Tom reprobó el examen.

Tom sınavda başarısız oldu.

El examen fue fácil.

- Sınav kolaydı.
- Sınav kekti.
- Sınav basitti.

- Ellos han suspendido el examen.
- Ellos no han pasado el examen.

Sınavda başarısız oldular.

- Yo esperaba que él suspendiera el examen.
- Esperaba que reprobara el examen.

Onun sınavda başarısız olmasını umuyordum.

Pero en el examen realizado

fakat yapılan incelemede ise

Bill logró aprobar el examen.

Bill sınavı geçmeyi başardı.

Él aprobó el examen satisfactoriamente.

O, sınavı başarıyla geçti.

Tengo que pasar este examen.

Ben bu sınavı geçmek zorundayım.

El examen era muy fácil.

Sınav çok kolaydı.

El examen era muy difícil.

- Test çok zordu.
- Sınav çok zordu.

Reprobé mi examen de sangre.

Kan testimi beceremedim.

¿Crees que aprobará el examen?

Onun sınavı geçeceğini düşünüyor musun?

Debería hacerte un examen vaginal.

Ben leğen kemiği ile ilgili bir muayene yapmalıyım.

Ellos han suspendido el examen.

Onlar sınavlarında başarısız oldu.

¿Cómo te salió el examen?

Testin nasıl gitti?

Tengo un examen el lunes.

Pazartesi günü bir sınavım var.

Tengo que hacer un examen.

Ben bir sınava girmek zorundayım.

Buena suerte con tu examen.

Sınavında iyi şanslar.

¡Buena suerte en el examen!

- Testte iyi şanslar!
- Testte başarılar!

Felicitaciones por aprobar el examen.

Sınavı geçtiğiniz için sizi kutlarım.

Tom hizo bien el examen.

Tom sınavda iyi yaptı.

Quiero hacer un examen neurológico.

Nörolojik bir tetkik yapmak istiyorum.

Ningún candidato pasó el examen.

Hiçbir aday sınavı geçemedi.

El examen teórico es mañana.

Teorik sınav yarın.

- Le pillaron haciendo trampas en el examen.
- Le pillaron copiando en el examen.

Sınavda kopya çekerken yakalandı.

- ¿Cómo te fue en el examen?
- ¿Qué tal te fue en el examen?

Sınavında nasıl yaptın?

- Él estudió mucho para aprobar el examen.
- Estudió mucho para aprobar el examen.

Sınavı geçmek için çok çalıştı.

- Ella aprobó el examen de inglés.
- Ella ha aprobado un examen de inglés.

O, bir İngilizce sınavını geçti.

- Tengo un examen en enero.
- Voy a ir a un examen en enero.

Ocak ayında bir sınava giriyorum.

- Para mi sorpresa, él suspendió el examen.
- Para mi sorpresa, él reprobó el examen.

Onun sınavda başarısız olması benim için sürpriz oldu.

- Para este examen podéis usar un diccionario.
- Puedes usar un diccionario en este examen.

Bu sınav için bir sözlük kullanabilirsin.

En el examen de estas piedras

bu taşlarda yapılan incelemede

Tus resultados del examen son excelentes.

Sınav sonuçların mükemmel.

Estudia mucho, y aprobarás el examen.

Sıkı çalışırsan sınavı geçeceksin.

Bill está nervioso por el examen.

Bill sınav hakkında sinirli.

Espero que apruebe el examen fácilmente.

Onun sınavı kolaylıkla geçmesini umuyorum.

Él debería haber hecho el examen.

Sınava girmeliydi.

Estudió duro y aprobó el examen.

Sıkı çalıştı ve testi geçti.

Me debo preparar para el examen.

Sınava hazırlanmalıyım.

Deberías volver a presentarte al examen.

Sınavı tekrar denemelisin.

¿Qué tal el examen de hoy?

Bugünkü test nasıldı?

Está ocupado preparándose para el examen.

O, sınava hazırlanmakla meşgul.

Escuché que él aprobó el examen.

Onun sınavı geçtiğini duydum.

Estudié harto para pasar el examen.

Sınavı geçmek için sıkı çalıştım.

No se preparó para su examen.

Sınavı için hazır değildi.

Hoy tuvimos un examen de matemáticas.

Bugün matematikten sınav olduk.

Mañana tenemos un examen de matemáticas.

Yarın matematik testimiz var.

Mañana habrá un examen de matemáticas.

Yarın bir matematik sınavı olacak.

Tom hizo el examen realmente bien.

Tom gerçekten sınavda iyi yaptı.

¿A qué hora empieza el examen?

Sınav ne zaman başlar?

¿Cuántas preguntas había en el examen?

Sınavda kaç soru vardı?

Tengo que estudiar para el examen.

Ben test için çalışmalıyım.

Él suspendió el examen de acceso.

O, giriş sınavında başarısız oldu.

Seré capaz de pasar el examen.

Ben testi geçebileceğim.

Parece que Tanaka pasó su examen.

Tanaka sınavını geçmiş gibi görünüyor.

El último examen fue muy difícil.

Son sınav çok zordu.

Tom está dando su examen final.

Tom final sınavına giriyor.

Reprobé el examen por no estudiar.

Çalışmadığım için testte başarısız oldum.

Estudió mucho para aprobar el examen.

Sınavı geçmek için çok çalıştı.

¿Alguna vez has reprobado un examen?

Hiç sınavda başarısız oldun mu?

Me preparé bien para este examen.

Bu sınav için iyi hazırlandım.

Ayer tuvimos un examen en biología.

Dün biyolojide bir sınava girdik.

Cometí algunos errores en el examen.

Sınavda birkaç hata yaptım.

Doña Ana explica el sexto examen.

Bayan Ana altıncı testi açıklar.

Aprobé el examen por los pelos.

- Ben zar zor sınavı geçtim.
- Ben sınavı güçlükle geçtim.

Mi hermano no pasó el examen.

Erkek kardeşim sınavı geçemedi.

El examen práctico toca pasado mañana.

Pratik sınav yarından sonraki gün.

Hice el examen sin haberlo preparado.

Sınava çalışmdan girdim.

- Estoy seguro de que él aprobará el examen.
- Estoy seguro de que ha aprobado el examen.

Ben onun sınavı geçtiğinden eminim.

- Tom no salió bien en el examen.
- A Tom no le fue bien en el examen.

Tom testte iyi yapmadı.

- ¿Estás bien preparado para el examen de hoy?
- ¿Estás bien preparada para el examen de hoy?

Bugünkü sınav için iyi hazırlandın mı?

Tendrán un examen a finales de semana."

haftanın sonunda da sınav olacaksınız."