Translation of "Esperaban" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Esperaban" in a sentence and their turkish translations:

No esperaban ganar.

Çünkü kazanmayı beklemiyordun.

Todos los demás esperaban.

Başka herkes bekledi.

Esperaban que ganara Inglaterra.

Onlar İngilizlerin kazanmasını umuyorlardı.

Sus amigos la esperaban a la puerta.

Arkadaşları onu kapıda bekledi.

Los vikingos rara vez ofrecían o esperaban misericordia:

Vikingler nadiren merhamet teklif ediyor veya bekliyorlardı:

- ¿Qué están buscando?
- ¿A qué esperaban?
- ¿Qué estaban buscando?

Onlar neyin peşindeydi?

La mayoría de las personas esperaban que ganara John Adams.

Çoğu kişi John Adams'ın kazanmasını umuyordu.

Que esperaban a los buceadores en el fondo del mar, para sorprenderlos.

masum dalgıçlara tuzak kurmak için pusuya yatan insan yiyenler olarak tanımlardı.

Las filas de personas que esperaban recibir comida eran más largas que antes.

Yemek için bekleyen insan sıraları eskisinden daha uzundu.

Cuando el político murió, todos esperaban que su hijo siguiera los pasos de su padre.

Politikacı öldüğünde, herkes oğulun babasının izinden gideceğini umuyordu.

Davout y Lefebvre eran los únicos mariscales que lo esperaban para recibirlo en el Palacio de las Tullerías.

onu Tuileries Sarayı'nda karşılamayı bekleyen tek Mareşal Davout ve Lefebvre idi.