Examples of using "Des" in a sentence and their turkish translations:
Ona herhangi bir fikir verme.
Onu ona verme.
Bana hiçbir şey verme.
- Lafı dolandırmayalım.
- Kırk dereden su getirmeyelim.
Asla pes etme.
Rahatsız edici olmayın.
Acele etsen iyi olur.
- Köpeği beslemeyin.
- Köpeğe yiyecek vermeyin.
- Köpeğe yiyecek verme.
Onu Tom'a verme.
Sırtını Tom'a dönme.
Talimatlarınızı bekliyoruz.
Yarı yolda pes etmeyin.
Tom'a bir mesaj vermeni istiyorum.
Tom'a bir şans daha vermeni istiyorum.
Asla pes etme!
Tom'a bir mesaj vermeni istiyorum.
Bana teşekkür etmene gerek yok.
- Beni rahatsız etmeyin.
- Beni sinirlendirmeyin.
Ona gereğinden fazla para verme.
Bunu ona verme. Bana ver.
Fakir bir adama balık vermeyin; ona nasıl balık tutacağını öğretin.
Bir çocuğa gerekli olduğundan daha fazla para verme.
Bir bakmışsınız, gazetelerde olacaksınız.
Acele etmek zorunda değilsiniz.
Haklı bir sebep söylemezsen seni boşamayacağım.
Bana teşekkür etme, Tom'a teşekkür et.
Tom'a numaranı verme.
Hayvanları besleme.
Bir defa tereddüt edersen kaybedersin.
Bana onu vermeyin.
Sürücüye müdahale etme.
Geri geri gitme. Arkada bir ağaç var.