Examples of using "Deme" in a sentence and their turkish translations:
- Onları bana ver.
- Bana onları ver.
- Onları bana verin!
Bana bir çekiç ver.
Bana kitabı verin.
Bana silahını ver.
Bana bir şans verin.
Bana da biraz süt ver.
Bana yarım kilo domates ver.
Bana onun ayrıntılarını verin.
Bana aynısını ver lütfen.
Bana yarım kilo elma verin.
Bana yarım kilo et ver.
Bana hesabı getir, lütfen.
Bana bir fincan kahve ver.
Lütfen bana bir hamburger verin.
Lütfen bana yiyecek bir şeyler verin.
Lütfen bana bir içecek verin.
En pahalı olanı alacağım.
Bana zaman verin.
Bana bir örnek ver.
Bana gömleğini ver.
Bana asansöre yakın bir oda ver.
Bana yazmak için bir şey verin.
Bana o demir topu ver.
Lütfen, bunlardan birini bana verin.
Onu bana ver, lütfen.
Lütfen bana en büyük ananası ver.
Lütfen bana bir fincan süt verin.
Bana su dolu bir bardak verin.
Bana beş galon benzin verin, lütfen.
Bana bir kilo domates verin lütfen.
Garson lütfen bana bir bardak çay ver.
Lütfen bana vize verin.
Bana adresini ve telefon numaranı ver.
Bana kırmızı bir kalem verin.
Bana bir örnek daha ver.
Lütfen bana bir şans daha verin.
Bana yarısını ver.
Bana bir parça tebeşir verin.
- Lütfen bana bir fincan süt ver.
- Lütfen bana bir bardak süt ver.
- Lütfen bana bir fincan süt verin.
Lütfen bana bir bardak çay ver.
Lütfen bana bir bardak su ver.
Bana yazmak için bir şey verin.
Bana üç parça tebeşir ver.
Bana bir şişe şarap ver.
Bütün parayı bana ver.
Hadi, bana bir öpücük ver.
- Hesap, lütfen.
- Bana hesabı getir, lütfen.
- Hesabı istiyorum lütfen.